MÜKELLEF BİLGİ PANOSU

2024/70_ Yapılması Planlanan Yeni Vergi Düzenlemeleri

 Yapılması Planlanan Yeni Vergi Düzenlemeleri 

2024-2026 Orta Vadeli Program’ın “III. MAKROEKONOMİK HEDEFLER VE POLİTİKALAR” başlıklı bölümün “6.Kamu Maliyesi Politika ve Tedbirler” alt başlığında;

 

Gelir, kurumlar, katma değer vergileri kanunları ile vergi usul kanununun, vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının genişletilmesine ve gönüllü uyumun artırılmasına destek veren, sade ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulmak amacıyla güncellenmesi yönünde düzenlemeler hayata geçirilecek, orta vadede doğrudan vergilerin payı artırılacaktır”

 

denilerek, aşağıda belirtilen konularda düzenleme yapılması hedeflenmiştir:

 

  • Vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele, 
  • Vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması, vergi tabanın genişletilmesi, 
  • Vergilendirmede basitlik ve vergiye uyumun artırılması, 
  • Bazı istisnaların kaldırılması veya uygulanma şeklinin değiştirilmesi, 
  • Cezaların etkinliğinin artırılması, 
  • Devreden KDV’nin ve KDV iadelerinin azaltılması, 
  • İthalatın azaltılmasına katkı sağlanması, ithalat ve yurt içinde vergilendirmenin uyumlaştırılması, 
  • Tahsilat etkinliğinin artırılması ve ihtilafa neden olan bazı konuların çözülmesi,

 

Yönünde önemli bazı düzenlemelerin yapılması planlanmıştır.

 

ÖNEMLİ UYARI:

 

  • 2024-2026 ORTA VADELİ PROGRAMDA YER ALAN VE BU SÜRE İÇİNDE YAPILMASI PLANLANAN VERGİSEL DÜZENLEMELER OLUP, 24 HAZİRAN 2024 TARİHİ İTİBARİYLE HENÜZ TBMM’NE SUNULAN BİR TEKLİF BULUNMAMAKTADIR. 
  • PLANDA YER ALAN DÜZENLEMELERİN TAMAMININ YASALAŞMASI BEKLENMİYOR. 
  • PLANDA YER ALAN BAZI DÜZENLEMELERE ÖNCELİK VERİLEREK KANUN TEKLİFİNİN HAZIRLANMASI VE TBMM’NE SUNULMASI BEKLENİLİYOR. 
  • PLANDA YER ALAN BAZI DÜZENLEMELER TEKLİF AŞAMASINDA VEYA TBMM’NDE ALT KOMİSYONDA VEYA GENEL KURULDA DEĞİŞİKLİĞE UĞRAYABİLİR. 
  • PLANDA OLMAYAN BAZI VERGİSEL DÜZENLEMELERİN DE TEKLİFTE OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR.

 

 

 

YAPILMASI PLANLANAN

YENİ VERGİ DÜZENLEMELERİ

 

(2024-2026 ORTA VADELİ PROGRAMA GÖRE)

 

HAZİRAN 2024

 

 

 

 

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

1 - Şirketlere Asgari Kurumlar Vergisi Getirilmesi Planlanıyor:................................................ 6

2-  Gerçek Kişi Mükelleflere Asgari Gelir Vergisi Getirilmesi Planlanıyor:............................... 6

3-  Beyana Tabi Gelirleri İle Yapılan Harcamaları Arasında %20’nin Üzerinde Uyumsuzluk Olan Mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi Ve Aradaki Farkın İzahının İstenmesi Planlanıyor:        6

4-  Bazı Serbest Meslek Faaliyetleri ile Ticari Kazançlarda Hasılat Takibi Yapılması Planlanıyor:           7

5-  Kurumlar Vergisinde Bazı Ödemelerin Tevkifat Kapsamına Alınması Planlanıyor:............ 7

6-  Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi Planlanıyor:............................................................. 8

7-  Hisse Senedi ve Ortaklık Payları Alım-Satım Kazanç İstisnasının Yeniden Düzenlenmesi Planlanıyor:.................................................................................................................................................... 8

8-  Kripto Varlıklar ile İlgili İşlem Vergisi Getirilmesi ve Bu Varlıklardan Elde Edilen Gelirlerin Vergi Mevzuatında Tanımlanması Planlanıyor:................................................................................. 9

9-  Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel İşbirliği Projeleri Kapsamında Elde Edilen Kazançlardan %30 Oranında Kurumlar Vergisi Alınması Planlanıyor:.................................................................... 9

10-  Basit Usul Sisteminin Kaldırılması ve Nüfusu 30.000’i Aşmayan İlçelerde Faaliyette Bulunanların Esnaf Muaflığı Kapsamına Alınması Planlanıyor:............................................................................. 10

11-  Esnaf Muaflığının Kapsamının Genişletilmesi «Vergiden Muaf Esnaf Belgesi» Alımının Zorunlu Olması ve Belgenin Belirli Bir Harç Karşılığı Verilmesi Planlanıyor:................................................... 10

12-  Bahşiş Gelirlerinde Basitleştirilmiş Vergi Uygulaması Yapılması Planlanıyor:............... 11

13-  Moto Kurye Faaliyetlerinden Doğan Kazançlarda Basit Vergileme Usulüne Geçilmesi Planlanıyor:.................................................................................................................................................. 11

14-  Startup Şirketlerindeki Hisse Senedi Opsiyonlarında Vergisel Kolaylık Sağlanması Planlanıyor:     12

15-  Geçmişte Uygulanan Altın Esaslı Muhasebe Uygulamasının Borsası Olan Kıymetli Madenler İçin İhdası Düşünülüyor:............................................................................................................................ 13

16-  İşletmelerin Aktifinde Yer Alan Kıymetli Madenler İle Kıymetli Madenlere Dayalı Mevduat Hesaplarının Borsa Rayici İle Değerlenmesi Planlanıyor:............................................................................. 13

17-  Konut Kiralarındaki İstisnasının Kaldırılması ve Vergilemenin Tevkifat Usulü ile Yapılması Planlanıyor:.................................................................................................................................................. 14

18-  Değer Artışı Kazancındaki İstisnaların Kaldırılması Düşünülüyor:.................................. 14

19-  İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnasının Kaldırılması Düşünülüyor:............................... 15

20-  Gayrimenkul Yatırım Fon ve Ortaklıklarına Tanınan İstisnanın Kaldırılması Düşünülüyor: 16

21- Serbest Bölge İstisnasının İhracat Gelirleri ile Sınırlandırılması Düşünülüyor:................ 17

22-  Ar-Ge Personeline Uygulanan Ücret İstisnasına Üst Limit Getirilmesi Düşünülüyor:.........

23-  Yurt Dışına Çıkış Harcı Tutarının Artırılması Planlanıyor:................................................ 18

24-  Deniz Taşıma Araçlarına Uygulanan KDV İstisnasının Kapsamının Netleştirilmesi (13/A) Planlanıyor:.................................................................................................................................................. 19

25-  İthalatın Azaltılması ve Yurtiçi İle Uyum Çalışmasına Yönelik Düzenlemeler:................ 19

26-  İthalatın Azaltılması ve Yurtiçi ile Uyum Çalışması:......................................................... 20

27-  Deniz Taşıma Araçlarına Limanlarda Verilen Hizmetlere Uygulanan KDV İstisnasının Kapsamının Netleştirilmesi (13/B) Yönünde Yapılacak Düzenlemeler:...................................................... 20

28-  Ulusal Güvenlik Amaçlı Teslim ve Hizmetlerde KDV İstisnası Düzenlemesi:................... 21

29-  Dahilde İşleme Rejiminin KDV Açısından Kaldırılması Planlanıyor:................................ 21

30-  Yem ve Gübre Teslimlerinde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Düşünülüyor:.............. 22

31-  Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetleri İstisnasının Kaldırılması Planlanıyor:.................. 23

32-  AR-GE, Yenilik ve Tasarım Faaliyetlerinde Kullanılmak Üzere Yapılan Yeni Makina ve Teçhizat Teslimlerinde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Planlanıyor:............................................... 23

33-  Basılı Kitap ve Süreli Yayınların Tesliminde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Planlanıyor:            23

34-  Altın, Gümüş, Platin ile İlgili Arama, İşletme ve Zenginleştirme Faaliyetleri, Petrol Arama Faaliyetleri, Boru Hatlarının İnşa ve Modernizasyonunda İndirim ve İade Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:.............................................................................................................................. 24

35-  Limanlara Bağlantı Sağlayan Demiryolu Hatları ile Liman ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi ve Genişletilmesi İşlemlerinde İndirim ve İade Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:      24

36-  Organize Sanayi Bölgeleri ile Küçük Sanayi Sitelerinin İnşası İşlemlerinde İndirim ve İadenin Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:............................................................... 25

37-  Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasında İndirim ve İadenin Kaldırılarak, Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor: 25

38-  İndirim Hakkının Kaldırılarak, Doğrudan Gider Yazılması Planlanın İstisnalar:............. 26

39-  5 Yıldan Fazla Devreden KDV’nin Gider veya Maliyet Olarak Dikkate Alınması Planlanıyor:           27

40-  İade Yöntemi Olarak Vergi İncelemesinin Esas Alınması Yönünde Kanuni Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.............................................................................................................................. 28

41-  Engellilerin Araç Alımları Nedeniyle Oluşan ÖTV ve KDV Kaybının Önlenmesine Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:.............................................................................................................................. 28

42-  İtfaiye Öncü Araçlarının ÖTV Kapsamına Alınması Planlanıyor:..................................... 29

43- Kayıt Dışılıkla Mücadele Amacıyla Kayıtsız Faaliyetlere Artırımlı Ceza Uygulaması Planlanıyor:     29

44-  Başkasına Ait POS Cihazı Kullanımına Ceza Uygulanması Getirilmesi Planlanıyor:  30 ....

45-  ÖKC ve POS Cihazlarına İlişkin Bakanlık Düzenlemelerine Uyum Seviyesinin Artırılması Düşünülüyor:.................................................................................................................................................. 30

46-  Fatura Düzenlenmemesi Durumunda Alıcının Bildirimi Durumunda Alıcıya Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:........................................................................................................... 31

47-  İhbar İkramiyesi Müessesesinin Etkinliğinin Artırılmasına Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:       31

48-  Gayrimenkul Kiralamalarında Alıcı/Kiracının Bildirimi Halinde Alıcı/Kiracıya Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:.......................................................................................... 32

49-  Ödemelerin Finansal Kurumlar Yoluyla Yapılmadığının Bildirilmesi Halinde Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:........................................................................................................... 32

50-  Ödemeleri Başkalarının Hesabına Yapılan Havaleler ile Kabul Edenlere ve Hesaplarını Kullandıranlara Ceza Kesilmesi Planlanıyor:...................................................................................................... 33

51-  Meslek Mensuplarının Azami İş Kapasitesinin Belirlenerek, Bazı Mükelleflere Tam Tasdik Zorunluluğu Getirilmesi Planlanıyor:........................................................................................................... 33

52-  Sahte Belge Düzenlemek Amacıyla Kurulan İşletmelere Hizmet Veren Meslek Mensuplarından Hizmet Alınmaması Yönünde Düzenleme Planlanıyor:....................................................................... 34

53-  İnternet Üzerindeki Satış veya Kiralama İlanlarına Yönelik Bilgi Talebine İlişkin Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.............................................................................................................................. 34

54-  Kanunun 153/A Maddesinin Anayasa Mahkemesi Tarafından İptal Edilen Hükümlerine Yönelik Yeni Bir Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.......................................................................................... 35

55-  Kaçakçılık Suçlarına İlişkin Hapis Cezalarının Artırılması Planlanıyor:........................... 35

56-  Etkin Pişmanlık Müessesesinin Kaldırılması Planlanıyor:................................................ 36

57-  Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması ve Tekerrürde Artırımlı Ceza Uygulamasına Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:............................................................................. 36

58-  Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması Planlanıyor:....................................................... 37

59-  Usulsüzlük Cezalarının Artırılması Planlanıyor:............................................................... 39

60-  Borcu Yoktur Uygulamasının Etkinliğinin Artırılması Planlanıyor:.................................. 39

61-  Kısmi Bölünmede Bölünen Şirketin Borçlarından Sorumluluk Konusunda Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.............................................................................................................................. 40

62-  Ceza Mahiyetindeki Tüm Amme Alacaklarına Gecikme Zammı Tatbiki Getirilmesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:.............................................................................................................................. 41

63-  Hacizli Menkul Malların Muhafazasında Ödenecek Ücretlerin Belirginleştirilmesine Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.............................................................................................................. 41

64- Dava Açılmasının Zamanaşımı Kesen Hal Olarak Belirlenmesine Yönelik Kanun Düzenlemesi Planlanıyor:.............................................................................................................................. 42

65-  Borçlunun İflas Halinin Zamanaşımını Durduran Neden Olarak Belirlenmesine Yönelik Kanuni Düzenleme Yapılması Planlanıyor:.......................................................................................... 42

66-  Belediyelerin Cari Borçlarının Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Ayrılan Paylarından Öncelikle Kesilmesine Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:......................................................... 43

 

                

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÖNEMLİ UYARI:

 

    1. 2024-2026 ORTA VADELİ PROGRAMDA YER ALAN VE BU SÜRE İÇİNDE YAPILMASI PLANLANAN VERGİSEL DÜZENLEMELER OLUP, 24 HAZİRAN 2024 TARİHİ İTİBARİYLE HENÜZ TBMM’NE SUNULAN BİR TEKLİF BULUNMAMAKTADIR.

 

    1. PLANDA YER ALAN DÜZENLEMELERİN TAMAMININ YASALAŞMASI BEKLENMİYOR. 

 

    1. PLANDA YER ALAN BAZI DÜZENLEMELERE ÖNCELİK VERİLEREK KANUN TEKLİFİNİN HAZIRLANMASI VE TBMM’NE SUNULMASI BEKLENİLİYOR.

 

    1. PLANDA YER ALAN BAZI DÜZENLEMELER TEKLİF AŞAMASINDA VEYA TBMM’NDE ALT KOMİSYONDA VEYA GENEL KURULDA DEĞİŞİKLİĞE UĞRAYABİLİR.

 

    1. PLANDA OLMAYAN BAZI VERGİSEL DÜZENLEMELERİN DE TEKLİFTE OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1- Şirketlere Asgari Kurumlar Vergisi Getirilmesi Planlanıyor:

 

  • Tahakkuk eden kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar (iştirak kazancı, gemicilik kazanç istisnası, emisyon primi istisnası ve gayrimenkullerden elde edilen kazançlar hariç olmak üzere yatırım fon işletmeciliği kazanç istisnası hariç) düşülmeden önceki kurum kazancının %10’u olarak hesaplanan asgari vergiden veya beyan edilen hasılatın %2’si (Banka ve finans kurumlarında aktif toplamının %2’si) matrah kabul edilerek %10 oranında hesaplanan asgari vergiden, yüksek olanından az olamayacaktır.
  • Hasılat esas alınarak alınmış asgari kurumlar vergisi, mükellef tarafından takip eden beş hesap dönemi boyunca asgari vergi üzerinde ödenmesi gereken kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
  • Yeni işe başlayan kurumlar vergisi mükellefleri için işe başlanılan dönem dahil 3 vergilendirme dönemi asgari vergi uygulanmayacaktır.
  • Cumhurbaşkanına, öngörülen oranları artırma ve azaltma yetkisi verilecektir.

 

Etki Analizi: Asgari kurumlar vergisi uygulamasına 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere başlanılacaktır. Ancak Kanunun yayımı tarihinden önce yatırım teşvik belgesi alınanlar için bu kazanca isabet eden tutarla sınırlı olmak üzere bu oran %5 olarak uygulanacaktır.

 

2- Gerçek Kişi Mükelleflere Asgari Gelir Vergisi Getirilmesi Planlanıyor:

 

  • Yıllık beyannamelerinde beyan ettikleri vergiye tabi kazançlarının(zarar beyan edenler dahil), gayrisafi hasılat/net satış tutarlarının yüzde onundan az olması durumunda mükelleflerin vergiye tabi kazançları; gayrisafi hasılatlarının/net satış tutarlarının %10’u kabul edilecek ve oluşan kazanç farkı üzerinden tarifeye göre hesaplanacaktır.
  • Mükellef tarafından takip eden beş hesap dönemi boyunca asgari vergi üzerinde ödenmesi gereken gelir vergisinden mahsup edilebilecektir.
  • Yeni işe başlayan gelir vergisi mükellefleri için işe başlanılan dönem dahil 3 vergilendirme dönemi asgari vergi uygulanmayacaktır.
  • Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan oranı; artırma ve azaltma yetkisi verilecektir.

 

Etki Analizi: Asgari gelir vergisi uygulamasına 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanacak.

 

3- Beyana Tabi Gelirleri İle Yapılan Harcamaları Arasında %20’nin Üzerinde Uyumsuzluk Olan Mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi Ve Aradaki Farkın İzahının İstenmesi Planlanıyor:

 

Risk analizi sonucu beyana tabi gelirleri ile yapılan harcamaları arasında %20’nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi durumunda ilgili hakkında vergi incelemesi yapılması, izah edilemeyen fark tutarların arızi kazanç olarak kabul edilerek gelir vergisi tarh edilmesi öngörülmektedir.

 

Bu düzenleme, mükelleflerin harcama ve gelirlerinin görülebilmesine imkan tanıyan «mükellef hesap kartı» gibi bir çalışma ile birlikte yürütülecektir.

 

Etki analizi: Gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olacaktır. 2024 yılı kazançlarına uygulanmak üzere 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe konulması önerilmektedir.

 

 

Özel Gider (Harcama) Bildirimi Uygulaması-Fiili Durum Örnekleri

2 No.lu ÖTV Beyannamesinden Hareketle: Mükellefiyet kaydı bulunmayan Hilmi G*****’in, beyanname üzerinden alınan verilere göre, 2023 takvim yılında, 35.366.995 TL harcama yaparak 911 GT3 RS model Porsche marka ve 21.592.610 TL harcama yaparak BENTAYGA EWB model Bentley marka taşıt aldığı tespit edilmiştir.

 

Özel gider bildirimine ilişkin düzenlemenin hayata geçirilmesi ile birlikte Hilmi G*****’den, özel gider bildirimi ve harcamanın kaynağını açıklamak üzere izahta bulunması talep edilebilecektir.

 

4- Bazı Serbest Meslek Faaliyetleri ile Ticari Kazançlarda Hasılat Takibi Yapılması Planlanıyor:

 

Serbest meslek erbabı (doktorlar, diş hekimleri v.b.) ile ticaret erbabının (restoran, cafe, kuaför, v.b.) bir ayda üç, yılda da toplam 12 defadan az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılatlarının tespit edilmesi, mükellef tarafından beyan edilen hasılat ile yoklamalarda tespit edilen hasılat arasında bir fark (%20 gibi) bulunması halinde mükellefin izaha davet edilmesi.

 

İzahatının yeterli görülmemesi ve mükellefin beyanını düzeltmemesi halinde, yapılmış hasılat tespitleri esas alınarak vergi dairesince re’sen tarhiyat yapılması veya mükellefin vergi incelemesine sevk edilmesi.

 

Etki Analizi: Gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olacaktır. Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

5- Kurumlar Vergisinde Bazı Ödemelerin Tevkifat Kapsamına Alınması Planlanıyor:

 

  • Katma değer vergisinde kısmi tevkifatın konusuna giren (yapım işleri, iş gücü temin hizmeti, danışmanlık- denetim hizmetleri, yemek servis hizmetleri gibi) özellikli bazı işlemlerin ayrıca kurumlar vergisi açısından da tevkifata tabi tutulması,

 

  • Günümüzde yaygınlaşan e-ticaret platformları aracılığıyla gerçekleşen ödemelerden vergi kesintisi yapılması

 

yönünde yetki düzenlemesi yapılması planlanıyor.

 

Etki Analizi: Vergi güvenliğini artırıcı etkisi olacaktır. Düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

6- Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi Planlanıyor:

 

BİST’e işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinden elde edilen satış kazançları üzerinden stopaj yapılmamaktadır. GVK geçici 67 nci madde kapsamında uygulanan %0’lık tevkifat oranının;

 

  • 3 aya kadar %10
  • 6 aya kadar %7,5
  • 1 yıla kadar %5
  • 3 yıla kadar %2,5
  • 3 yıl üstü için %0 olarak yeniden belirlenebilmesi için yetki alınması.

 

Etki Analizi: Gerçek/Tüzel kişi, yabancı-yerli tüm yatırımcılar tarafından 2022 yılında Borsadan elde edilen kazanç tutarı toplam 540,8 Milyar TL’dir. 2024 yılında Borsadan elde edilecek kazanç tutarının 900 milyar TL olacağı varsayılmış, bu tutarın içerisindeki tam mükellef kurumların payı (%18,4) düşülerek etki analizi aşağıdaki şekilde yapılmıştır.

 

7- Hisse Senedi ve Ortaklık Payları Alım-Satım Kazanç İstisnasının Yeniden Düzenlenmesi Planlanıyor:

 

Tam mükellef kurumlara ait olan ve 2 yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin (BİST’te işlem görmeyen) elden çıkarılmasından doğan kazançlar gelir vergisinden istisnadır.

 

Ortaklık haklarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar ise istisna kapsamında değildir.

 

BİST’te işlem gören hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlardan hali hazırda vergi alınmamaktadır. (Tevkifat oranı %0) Bu gelirler için beyanname verilmemektedir.

 

Menkul                kıymetlerin         elden    çıkarılmasından                doğan   değer    artışı      kazançlarının vergilendirilmesinde;

 

• Tam mükellef kurumlara ait olan ve 2 yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerine uygulanan istisnaya ilişkin elde tutma süresinin 5 yıla çıkarılması, • İstisna kapsamına ortaklık paylarından doğan kazançların da (Limited şirket payları vb.) dahil edilmesi planlanıyor.

 

Etki Analizi: 2022 takvim yılında, GVK mükerrer 80 inci madde kapsamında hisse senedi alım satım kaynaklı kazanç beyanı 76 Milyon TL, ortaklık haklarının elden çıkarılması kaynaklı kazanç beyanı ise 73 Milyon TL’dir.

 

2 yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinden elde edilen kazançlar ve ortaklık hakları satışından doğan kazançların istisna içinde kalan kısmı beyannameye yansımadığından bu tutarlarla ilgili veri bulunmamaktadır.

Düzenlemenin kanunun yayımı tarihinden sonra alınacak hisse senetlerine uygulanması, ortaklık paylarına ilişkin istisna düzenlemesinin yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

 

 

 

8- Kripto Varlıklar ile İlgili İşlem Vergisi Getirilmesi ve Bu Varlıklardan Elde Edilen Gelirlerin Vergi Mevzuatında Tanımlanması Planlanıyor:

 

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda değişiklik öneren Kanun Taslağında kripto varlık, kripto varlık hizmet sağlayıcısı, kripto varlık saklama hizmeti kavramları tanımlanmakta ve platformların işleyişi vb. hususlara ilişkin düzenlemeler önerilmektedir.

 

SPK tarafından hazırlanan taslak metinde kripto varlıklar «gayri maddi varlık» olarak tanımlanmaktadır. Vergi mevzuatımızda kripto varlıkların vergilendirilmesine yönelik bir düzenleme yer almamaktadır.

 

Önerilen Düzenleme: SPK mevzuatında yapılan düzenlemelere uygun olarak vergi mevzuatında da gerekli düzenlemelerin yapılması planlanıyor.

 

Kripto varlıkların 2 yöntemle vergilendirilmesi mümkündür.

 

  1. Alım satımlarından belli bir oranda (on binde 2) işlem vergisi uygulanması.
  2. Alım-satımdan elde edilen gelirden gelir vergisi alınması.

 

  • Gelir Vergisi Kanununda yapılacak münhasır bir madde düzenlemesiyle bu varlıkların SPK düzenlemesine tabi platformlar aracılığıyla satışından elde edilen tutarların gelir vergisine tabi olduğu ve üzerinden stopaj yapılması stopajın nihai vergi olması, işlem vergisi uygulanması durumunda stopaj oranının % 0 olarak belirlenmesi
  • SPK düzenlemesine tabi olmayan platformlardan elde edilen ve stopaj yoluyla

vergilendirilmeyen kazançların ise genel esaslara göre beyan edilmesi Ayrıca, kripto varlık satışlarının KDV’den istisna edilmesi.

 

Etki Analizi: Kripto varlıklara ilişkin halihazırda veri olmadığı için etki analizi yapılamamıştır.

Düzenlemenin yayımını izleyen ayın başından itibaren yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

9- Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel İşbirliği Projeleri Kapsamında Elde Edilen Kazançlardan %30 Oranında Kurumlar Vergisi Alınması Planlanıyor:

 

Kurumlar vergisi oranı; reel sektör için %25, banka ve finans kurumlarında %30, ihracat yapan firmalarda %20, halka açık şirketlerde %23, imalatçılarda %24’dür.

 

  • 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun
  • 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması,

Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde

Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

 

Kapsamında faaliyet gösteren kurumların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının %25 yerine %30 olarak uygulanması planlanıyor.

Etki: Hali hazırda bu kapsamda 44 mükellef bulunduğu tespit edilmiş olup, 2023 yılında bu mükelleflerden 7’si 12,6 milyar TL matrah beyan etmiş ve bu tutar üzerinden 2,8 milyar TL kurumlar vergisi tahakkuk etmiştir. 37 mükellef matrah beyan etmemiştir.

Bu kapsamda, bu mükellefler için kurumlar vergisinin %30 olarak uygulanması 557 milyon TL kurumlar vergisi etkisi oluşacaktır.

 

10- Basit Usul Sisteminin Kaldırılması ve Nüfusu 30.000’i Aşmayan İlçelerde Faaliyette Bulunanların Esnaf Muaflığı Kapsamına Alınması Planlanıyor:

 

Basit usul için öngörülen genel ve özel şartları taşıyan mükelleflerin ticari kazançları 1.1.2021 tarihinden itibaren gelir vergisinden istisnadır.

 

Ayrıca, işyeri bulunmaksızın bazı ticari faaliyetlerde bulunanlar ve evlerde ürettikleri ürünleri internetten satanlar esnaf muaflığı kapsamındadır.

Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden gelirlerini elektronik ücret toplama sistemiyle elde edenler, talepleri üzerine hasılat esasına göre vergilendirilmektedir.

 

  • Basit usulde vergilendirme usulünün kaldırılması,
  • Nüfusu 30 bini aşmayan ilçelerde faaliyette bulunan ve basit usulün şartlarını sağlayan mükelleflerin (belirlenecek hadler dahilinde) esnaf muaflığı kapsamına alınması,
  • Gerçek usule geçen mükelleflerin işletme hesabına göre defter tutması ve kazançlarını tespit etmesi (şartları uygun olanlara hasılat esaslı kazanç tespiti imkanının verilmesi),
  • Ayrıca Cumhurbaşkanına; iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, belediyeler, yöreler itibarıyla mükellefleri gerçek usule alma yetkisinin verilmesi

 

Etki Analizi: Nüfusu 30 bini aşmayan ilçelerde basit usul kapsamında faaliyette bulunan 124.000 mükellefin bu düzenlemeyle vergiden muaf esnaf kapsamına alınacağı öngörülmektedir. Yaklaşık 700 Bin mükellefin gerçek usule geçirilmesinin gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olacaktır. Asgari gelir vergisi uygulaması ve günlük hasılat tespiti ile birlikte 7,9 Milyar TL gelir etkisi olabileceği değerlenmektedir. Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

11- Esnaf Muaflığının Kapsamının Genişletilmesi «Vergiden Muaf Esnaf Belgesi» Alımının Zorunlu Olması ve Belgenin Belirli Bir Harç Karşılığı Verilmesi Planlanıyor:

 

Çok küçük çapta iş yapan, kazancı ile ancak geçimini sağlayan kişiler vergiden muaf esnaf kapsamında bulunmaktadır.

Esnaf muaflığından yararlananlar (GVK’nın 9/10 maddesi kapsamında sadece internetten satış yapanlarda zorunlu olmakla beraber) ancak talep etmeleri halinde vergi dairesinden bedelsiz olarak «Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi» alabilmektedir.

Esnaf vergi muafiyeti belgesi, alındığı tarihten itibaren 3 yıl geçerli olup Aralık/2023 tarihi itibariyle 109.324 kişi «Vergiden Muaf Esnaf Belgesi» almıştır.

 

Önerilen Düzenleme: Esnaf muaflığından yararlanmak için «Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi» alınmasının zorunlu hale getirilerek belgenin (bulunulan yere ve faaliyete göre) belirlenecek harç karşılığında verilmesi, Esnaf muaflığı için hasılat haddi sınırlaması getirilmesi, Esnaf muaflığı kapsamında bulunan geleneksel meslekler arasına, hasır ve sepet örücülüğü, kispet yapımı, nakkaşlık gibi mesleklerin de eklenmesi

 

Etki Analizi: Düzenlemenin amacı vergiden muaf esnaf sayısını belirlemeye yönelik olmakla birlikte esnaf vergi muafiyeti belgesi alacak kişi sayısının 1 Milyon civarında olacağı tahmin edilmekte ve yıllık Bin TL gibi bir harç alınması durumunda 1 Milyar TL gelir etkisi olacağı değerlendirilmektedir.

Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

12- Bahşiş Gelirlerinde Basitleştirilmiş Vergi Uygulaması Yapılması Planlanıyor:

 

Hizmet alanlar tarafından servis elemanlarına bırakılan bahşişler hediye niteliğinde olduğundan gelir vergisinin konusuna girmemektedir.

 

Bahşişin fatura bedeline yansıtılması veya diğer şekillerde toplanan bahşişlerin işverence belirlenen kriterlere göre işçilere dağıtılması durumunda, ücretin bir unsuru olarak değerlendirilen bu ödemelerin ücret matrahına eklenerek tevkif suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

 

İşletme tarafından fiş/fatura düzenlenmek suretiyle hizmet bedeline ilave olarak tahsil edilen bahşiş bedelleri hizmetin matrahına dahil bir unsur olarak kabul edilmekte ve KDV’ye tabi tutulmaktadır.

 

Bahşiş gelirlerinin; işverenlerce ayrı açılan bir banka hesabında takip edilmesi, fatura/fiş bedelinin %10’undan fazla olmaması, çalışan başına aylık brüt asgari ücreti aşmaması, bahşiş gelirlerinden %10 tevkifat yapılmak suretiyle çalışanlara aktarılması kaydıyla bu gelirlerin ayrıca ücret matrahına dahil edilmemesi düşünülüyor.

 

Etki analizi: Düzenlemenin vergiye gönüllü uyumu artırıcı etkisi olacaktır.

Düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

Not: Sosyal güvenlik mevzuatında sigorta primi ve İş mevzuatında kıdem tazminatları açısından da düzenlemeler hazırlanmıştır.

 

13- Moto Kurye Faaliyetlerinden Doğan Kazançlarda Basit Vergileme Usulüne Geçilmesi Planlanıyor:

 

E-ticaretin gelişmesi ve pandeminin de etkisiyle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de moto kuryecilik faaliyetleri, hızlı bir artış göstererek önemli bir sektör haline gelmiştir.

Kuryelerin, hizmet sözleşmesi kapsamında bir işverene bağlı olarak çalışmaları halinde elde ettikleri gelir ücret, kendi nam ve hesabına bağımsız olarak çalışmaları durumda ise elde edilen gelir ticari kazanç kapsamında değerlendirilmektedir.

Ticari kazanç mükellefi olarak faaliyette bulunan yaklaşık 126.112 moto kurye bulunmaktadır. Önerilen Düzenleme: Ticari kazanç mükellefi olan moto kuryelere bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemelerden %15 oranında tevkifat yapılması ve bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirlerin tarifenin dördüncü dilimini (2024 takvim yılı için 3.000.000 TL) aşmaması halinde

tevkifatın nihai vergileme olması, aşması halinde ise beyanname verilmesi, Bunların hizmet ifalarının KDV’den de istisna edilmesi düşünülüyor.

 

Etki Analizi: Düzenlemenin amacı vergilendirmede kolaylık sağlamak olmakla birlikte 2023 takvim yılı verilerinden hareketle gayrisafi hasılatlar üzerinden %15 oranında tevkifat yapılması durumunda ilave 3,9 milyar TL gelir etkisi tahmin edilmektedir. Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

14- Startup Şirketlerindeki Hisse Senedi Opsiyonlarında Vergisel Kolaylık Sağlanması Planlanıyor:

 

Gelir Vergisi Kanununda ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler şeklinde tanımlanmış ücretin; ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Hisse senedi opsiyonu; bugünkü ücretin gelecekte belirlenen bir fiyattan veya bedelsiz olarak hisse ile ödenmesini ifade eden, şirketlere finansman imkanı sağlayan, çalışanların ise motivasyonunu ile aidiyetini artıran bir uygulama olarak günümüzde yaygın hale gelmiş bir uygulamadır.

 

Sanayi Bakanlığınca tanımı yapılacak Ar-ge ve tasarım faaliyetlerinde bulunan Startup işletmelerinde çalışan personele şartların sağlanması koşuluyla verilen hisse senedinin elde tutulduğu süreye göre (ücretin vergilendirilmesi yönünden) aşağıdaki şekilde vergisel kolaylık sağlanması öngörülmektedir.

 

Bu şekilde çalışanlara hisse senedi verilmesi halinde muhtasar ve prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden gelir vergisi tecil edilecek, aşağıda belirtilen sürelere göre de terkin edilecektir. Ancak istisna kapsamında kabul edilecek hisse senedinin değeri, hisse senedinin ilgiliye verildiği yılda elde edilen yıllık brüt ücretini geçemeyecektir.

 

  • 3 yıla kadar genel hükümlere göre vergileme
  • 3-6 yıl arası %25 oranında vergi avantajı
  • 5-12 arası %75 oranında vergi avantajı
  • 12 yıldan sonra %100 vergi avantajı

 

Etki Analizi: Düzenlemenin vergiye gönüllü uyumu artırıcı etkisi olacaktır. Çalışanlara verilen hisse senedi opsiyon tutarı ile ilgili veri bulunmamakta olup, örneğin istisna kapsamında 1 milyar TL’lik bir işlemin 370 milyon TL’lik vergi harcaması etkisi olacaktır. Düzenlemenin yayımından itibaren yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

 

15- Geçmişte Uygulanan Altın Esaslı Muhasebe Uygulamasının Borsası Olan Kıymetli Madenler İçin İhdası Düşünülüyor:

 

Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine yapılan düzenleme ile sürekli olarak işlenmiş altın alım satımı ve imalatı ile iştigal eden bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere altın esaslı muhasebe uygulaması getirilmiştir. Bu uygulamada;

 

  • Altın satış tarihinde borsada oluşan has altın değeri ile söz konusu altının kayıtlara alındığı has altın maliyeti arasında oluşan farkın maliyet bedeline eklenmesi ve bu farkın bir fon hesabında takip edilmesi,
  • Satış kazancının bu şekilde tespit edilen maliyet bedeli dikkate alınarak belirlenmesi,
  • Fondaki tutarın sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması, Kullanılan yabancı kaynaklara ait finansman giderlerinin fonu aşan kısmının gider kabul edilmemesi, imkanı tanınmıştır.

 

Bu uygulama 24/4/2003 tarihinde yürürlüğe girmiş, 213 sayılı Kanunda altın ticareti ile uğraşanlara enflasyon düzeltmesi yapılması zorunluluğu getirilmesi üzerine 1/1/2004 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır.

Kıymetli maden ve kıymetli taşlara ilişkin işlemler, BİST A.Ş. Bünyesindeki Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası Bölümü tarafından yürütülmektedir.

 

Geçmişte uygulanan benzer düzenlemenin tekrar uygulanmasına yönelik sektörden talepler gelmektedir. Bu düzenlemenin altının yanı sıra Borsa İstanbul’da kıymetli madenler piyasasında işlem gören diğer kıymetler(gümüş, platin, paladyum) için de uygulanması değerlendirilebilir.

Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

16- İşletmelerin Aktifinde Yer Alan Kıymetli Madenler İle Kıymetli Madenlere Dayalı Mevduat Hesaplarının Borsa Rayici İle Değerlenmesi Planlanıyor:

 

Esas faaliyet konusu kıymetli maden alım satımı olmayan işletmeler, yatırım amaçlı olarak altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenleri satın almakta ve aktiflerine kaydetmektedirler.

Bu kıymetli madenler, dövizde olduğu gibi değerlenmediğinden, kıymetlere ilişkin değer artışları satış aşamasına kadar vergilendirilmemektedir.

Diğer taraftan; kıymetli maden mevduat hesapları, banka açısından bir borç, işletmeler için ise bir alacak niteliği arz etmektedir. Söz konusu hesaplar da döviz hesaplarında olduğu gibi değerlemeye tabi tutulmadığından, vergilendirme vadesinde yapılmaktadır.

 

Aktifte yer alan kıymetli madenler ile mevduat hesaplarının döviz ve döviz hesaplarında olduğu gibi borsa rayici ile değerlenmesi bu değerleme sonucu, geçici vergi dahil hesap dönemleri itibariyle değerleme farklarının vergilendirilmesi planlanıyor.

 

Etki Analizi: İşletmelerin aktifinde yer alan kıymetli madenlerin borsa rayici ile değerlenmesinin gelir artırıcı etkisi olacaktır.

Kıymetli maden mevduat hesaplarının (fiziki ve kaydi) değerleme gününde borsa rayici ile değerlenmesi neticesinde ise bankalar açısından gider, hesap sahibi işletmelerce gelir etkisi olacaktır.

Bankacılık sisteminde kıymetli madenlere dayalı hesapların büyüklüğü 852 Milyar TL olup, bu tutarın 52,7 Milyar TL’si ticari işletmelerindir.

Düzenlemenin 1.1.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

17- Konut Kiralarındaki İstisnasının Kaldırılması ve Vergilemenin Tevkifat Usulü ile Yapılması Planlanıyor:

 

  1. yılına ilişkin 2024 yılında beyan edilecek gelirlerde istisna tutarı 21.000 TL’dir. İstisna tutarını aşmayanlar beyanname vermemekte, aşanlar kira gelirlerini yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmektedirler.
  2. yılına ilişkin 2025 yılında verilecek beyannamelerde istisna tutarı 33.000 TL olarak belirlenmiştir.

 

    • GMSİ gelirlerinde istisnanın devam etmesi,
    • Kira ödemelerine tutara bakılmaksızın bankalar aracılığıyla ödeme zorunluluğu getirilmesi ve ödemeler üzerinden banka tarafından %20 tevkifat yapılması,
    • 2024 yılında kira gelirinin tarifenin üçüncü gelir dilimini (580 Bin TL) aşmaması halinde beyanname verilmesinin ihtiyari bırakılması, aşması halinde ise beyanname verilmesi ve tevkifatın mahsup edilmesi, önerilmektedir.

 

Etki Analizi: Ödenen kira tutarından tevkifat yapılmasının etkisi 40 milyar TL olarak tahmin edilmiştir.

2023 yılı verilerine göre 580.000 TL üzerinde kira geliri elde edenlerin sayısı 12.833, altında elde edenlerin sayısı ise yaklaşık 1,8 milyon kişidir.

Düzenlemenin, 1.1.2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir. Düzenleme 2025 yılında elde edilen gelirlerden itibaren uygulanacaktır.

 

18- Değer Artışı Kazancındaki İstisnaların Kaldırılması Düşünülüyor:

 

Gelir Vergisi Kanununa göre; gayrimenkullerin, hakların, gemi ve gemi paylarının iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde satılması halinde elde edilen değer artışı kazançları vergiye tabidir.

 

Değer artışı kazancının tespitinde, satış bedelinden endekslenmiş alış bedeli ile tapu harcı gibi giderler düşülmektedir. Oluşan kazancın 2024 takvim yılı için 87.000 TL’si istisna olup bu tutarın aşılması halinde yıllık beyanname verilmektedir.

 

Söz konusu mal ve hakların iktisap tarihinden itibaren 5 yıl dolduktan sonra elden çıkarılması halinde ise elde edilen kazanç değer artışı kazancı olarak vergilendirilmemektedir.

Basit usule tabi olan mükelleflerin taksi plakası satışlarından elde ettikleri kazançların tamamı, elde tutma süresine bakılmaksızın istisnadır.

 

  • Gayrimenkullerin satış bedeli olarak tekil değerlemeye göre belirlenmiş tapu satış değerinin de dikkate alınması,
  • Elde tutmaya bağlı 5 yıllık istisna süresinin sadece bir konut için uygulanması ve diğer konutlar için kaldırılması,
  • Değer artışı kazançları için var olan istisnanın (2024 takvim yılı için 87.000 TL) kaldırılması
  • Taksi plakalarının elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan istisnanın kaldırılması,

 

Etki Analizi: Bu düzenleme, yeni iktisap edilen mal ve haklara uygulanmak üzere öngörüldüğünden gelir etkisi izleyen dönemlerde ortaya çıkacaktır.

2023 yılında 10.839 mükellef, bu kapsamda 3,5 Milyar TL matrah üzerinden 977 Milyon TL vergi ödemiştir.

Kanunun yayımı tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

19- İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnasının Kaldırılması Düşünülüyor:

 

Kurumların aktiflerinde iki yıldan fazla bulunan iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların %75’i kurumlar vergisinden istisnadır.

Aynı şekilde, kurumların aktifinde bulunan iştirak hisselerinin kayıtlı değeri ile mevcut veya yeni kurulacak bir şirkete kısmi bölünme yoluyla devrinde de vergi hesaplanmamaktadır. Bu satış ve devir işlemleri aynı zamanda KDV’den de istisnadır.

 

7456 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 15.07.2023 tarihinden itibaren taşınmaz satışlarına yönelik aynı istisna, yeni iktisap edilen taşınmazlar için kaldırılmış ve mevcut taşınmazlar için istisna oranı %50’den %25’e indirilmiştir.

 

İştirak hissesi satış ve devirlerinde uygulanan istisnaların, yeni iktisap edilen iştirak hisselerine yönelik olarak (taşınmazlarda olduğu gibi) kaldırılması, mevcut hisselerin sonraki dönemlerde satışında ise istisna oranının %75’den %25’e indirilmesi planlanıyor.

 

Etki Analizi: 2023 yılında 381 mükellef 84 milyar TL istisnadan faydalanmıştır. Vergisel etkisi 21 Milyar TL’dir. Kısmi bölünme kapsamındaki işlemlere ilişkin veri bulunmamaktadır. Yeni iktisap edilen iştirak hisseleri satıldığında vergi gelirlerini artırıcı etkisi olacaktır.

 

Mevcut istisna oranının %25’e düşürülmesinin 2024 yılında gelir etkisi, satışı yapılacak iştirak hissesi tahmin edilememekle birlikte 2023 yılındaki gerçekleşme oranında satış yapıldığı varsayımı ile 15 Milyar TL kurumlar vergisi olarak tahmin edilmektedir.

 

Düzenlemenin Kanunun yayımı tarihinden itibaren iktisap edilen iştirak hisselerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde, Kısmi bölünme ile ilgili düzenlemenin ise Kanunun yayımını izleyen 3. ayın sonunda yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

 

20- Gayrimenkul Yatırım Fon ve Ortaklıklarına Tanınan İstisnanın Kaldırılması Düşünülüyor:

 

Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/d maddesi ile Gayrimenkul Yatırım Fon ve Ortaklıklarının kazançlarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. 

GYO ve GYF’lere tanınan kurumlar vergisi istisnasındaki temel amaç, gayrimenkul sektörünün geliştirilmesine katkıda bulunmak, nitelikli ve büyük ölçekli gayrimenkul üretimini teşvik etmek, sürdürülebilir gayrimenkul arzını temin etmek ve bu suretle sektörün ülke ekonomisine sağladığı katkıyı azami seviyeye çıkarmaktır.

Ancak son dönemlerde, her türlü gayrimenkul ticaretiyle uğraşanların kazançları veya gayrimenkul kira geliri elde edenlerin kazançları gibi bu amaca hizmet etmeyen ve vergilendirilmesi gereken kazançların gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıkları bünyesine alınarak vergiden istisna edilmeye çalışıldığı görülmektedir.

 

Örneğin;

  • ABC GYO’nun tek faaliyeti Ankara’da bulunan X Alışveriş Merkezi ve Y Otelinin işletilmesi olup, bu faaliyeti dolayısıyla kurum 1,5 milyar TL istisna kazanç beyan etmiştir.
  • VYZ GYO Depoculuk alanında faaliyet göstermekte olup, 13 ilde 84 depo ile hizmet veren şirket 2023 yılında 800 milyon TL istisna kazanç beyan etmiştir.

 

Gayrimenkul satış ve kiralama işlemlerinin vergi dışı bırakılmasına neden olması ve bu alandaki yatırımların bu teşekküllere kayması dikkate alınarak;

  • GYO ve GYF’ler dahil tüm fon ve ortaklıkların sahip oldukları gayrimenkullerden elde ettikleri kazançlarının %50’sinin dağıtılma şartına bağlı olarak istisnanın devam etmesi. Ancak gayrimenkullerden elde edilen kazançlar dolayısıyla asgari kurumlar vergisi ödenmesi.

 

Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı itibarıyla;

 

35 GYO tarafından 32 Milyar TL kazanç istisnasından yararlanılmış olup vergi etkisi 10 Milyar TL’dir.

125 GYF tarafından 31 Milyar TL kazanç istisnasından yararlanılmış olup vergi etkisi 10 Milyar TL’dir.

 

 

 

 

 

 

Gayrimenkul Yatırım Fon ve Ortaklıklarına Tanınan İstisnanın Kaldırılması GYF VE

GYO'LARIN KAZANÇ DAĞITIMI Milyon TL

Kazanç tutarı

Dağıtım oranı

Kurum

ortaklarına

dağıtılan tutar

Kurumlar vergisi

(%30%25)

Gerçek kişi

ortaklara dağıtılan tutar

Gelir vergisi

(yıllık beyan)

%20

Toplam

vergi

Oluşan vergi yükü

63.000

50%

18.900

4.725

12.600

2.520

7.245

11,5%

 

  • Ortakların %60'ının kurum, %40'ının gerçek kişi olduğu kabul edilmiştir.
  • Gerçek kişi kar paylarının tamamı üzerinden %10 stopaj yapılmaktadır.
  • Gerçek kişilerin elde ettiği kar payının yarısı istisna olup kalan yarısı 2024 yılı için 230.000 TL'yi aşarsa beyanname verilmektedir.
  • Beyannamede efektif vergi yükü %20 olarak kabul edilmiş, stopaj mahsubu da dikkate alınmıştır.

 

21- Serbest Bölge İstisnasının İhracat Gelirleri ile Sınırlandırılması Düşünülüyor:

 

Serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisnadır.

Bölgede imal edilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’inin ihraç edilmesi durumunda çalışanların ücretleri gelir vergisinden istisnadır.

 

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançların istisna olması, yurtiçine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın kaldırılması planlanıyor.

 

Etki Analizi: 2023 yılı itibarıyla 652 mükellef 42 Milyar TL kurumlar vergisi istisnasından faydalanmış olup vergi etkisi yaklaşık 10 Milyar TL’dir.

Düzenlemenin ihracatı teşvik edici yönü bulunmaktadır. Ayrıca, istisnanın ihracat ile sınırlandırılmasının tahmini gelir etkisinin 7 Milyar TL olacağı tahmin edilmektedir. Düzenlemenin 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi önerilmektedir.

 

 

 

22- Ar-Ge Personeline Uygulanan Ücret İstisnasına Üst Limit Getirilmesi Düşünülüyor:

 

Teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili elde ettikleri ücretleri gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmiştir. (4691 S.K. geçici madde 2)

Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin; doktoralı, yüksek lisanslı ve benzeri olma durumuna göre %80- %95’i gelir vergisinden müstesnadır. (5746 S. K. Madde 3/2)

İstisna kapsamındaki vergi verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilmekte işverene kalmaktadır.

2024 yılı sonuna kadar Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde çalışan bilişim personelleri için %100, bunların dışında kalan personeller için %75 uzaktan çalışma imkanı bulunmaktadır. Teknokentler ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışma imkanı getirilmesiyle bu alanlarda çalışanların kontrol edilebilirliği azalmıştır.

 

Teknokentler ve Ar-Ge merkezlerinde çalışanlara uygulanan istisnanın brüt asgari ücret tutarının beş katı (100.012,50 TL) olarak bir üst sınır getirilmesi

 

Etki Analizi: 2023 yılında Teknokente çalışan 89.264 hizmet erbabının 11 milyar TL, Ar-Ge merkezlerinde çalışan 85.143 hizmet erbabının 8,5 milyar TL vergisi alınmamış, işverenlere bırakılmıştır.

 

Düzenlemenin yapılması durumunda, 5746 sayılı Kanun kapsamında 1,2 milyar TL, 4691 sayılı Kanun kapsamında 2,9 milyar TL olmak üzere 4,1 milyar TL gelir etkisi beklenmektedir. Yürürlük: 1.1.2025

 

23- Yurt Dışına Çıkış Harcı Tutarının Artırılması Planlanıyor:

 

5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından, çıkış başına 50 Türk Lirası harç alınmaktadır. Cumhurbaşkanının, bu miktarı üç katına kadar artırma veya sıfıra kadar indirme yetkisi bulunmaktadır.

 

18/3/2022 tarihinde yayınlanan CK ile çıkış başına tahsil edilecek harcın tutarı 150 TL olarak belirlenmiş olup, çıkış başına tahsil edilecek harcın 15 TL’si TOKİ’ye aktarılmakta ve kalan kısım genel bütçeye gelir kaydedilmektedir.

 

  • Çıkış tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunanlar,
  • 7 yaşını doldurmamış olanlar, pasavan ve benzeri belgelerle çıkış yapanlar,
  • Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine kimlik belgesiyle çıkış yapanlar ile
  • yurt dışına ticari amaçla sefer yapan kara, deniz, hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatından yurt dışına çıkış harcı alınmamaktadır.

 

Yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına alınan harç tutarının 3.000 TL olarak belirlenmesi, harcın her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasının sağlanması ve Cumhurbaşkanına verilen yetkinin buna göre düzenlemesi önerilmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılında 8.743.760 kişi yurt dışına harç ödeyerek çıkış yapmış olup, 2024 yılında da aynı sayıda kişinin yurt dışına harç ödeyerek çıkış yapacağı varsayımı ile 6 aylık gelir etkisinin 12,5 milyar TL olacağı hesaplanmaktadır.

 

 

24- Deniz Taşıma Araçlarına Uygulanan KDV İstisnasının Kapsamının Netleştirilmesi (13/A) Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/a maddesi uyarınca deniz taşıma araçlarının teslimi, imal ve inşası, bunların tadili, onarım ve bakımı hizmetleri KDV’den istisnadır.

Uygulamada söz konusu istisnanın, Kanunun düzenleme amacını aşarak gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan taşıma araçlarına da uygulandığı ve vergi kaybına sebebiyet verdiği tespit edilmiştir.

 

  • «Ülkenin deniz ve hava ticaret filosu ile demiryolu ulaşım sisteminin geliştirilmesinin teşviki ve dış rekabete tahammül edebilecek duruma getirilmesi» gerekçesine uygun hale getirilmesi,
  • Özel Teknelerin Donatımı ve Özel Tekneleri Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmelik ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Gemi Mühendisleri Odasının Gemi Mühendisliği Hizmetleri Asgari Ücret Tarifesinde yer alan «ulusal standarda göre ölçüldüğünde boyu (LH) 2,5 metreden küçük ve 24 metreden büyük olmayan», yük ve yolcu taşımacılığı dışında kalan deniz taşıma araçlarının kapsam dışına çıkarılması önerilmektedir.

 

Bu düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılında toplam işlem bedeli 39,8 milyar TL olup, istisnanın yukarıdaki şekilde düzenlenmesi halinde toplam etkinin 1 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

25- İthalatın Azaltılması ve Yurtiçi İle Uyum Çalışmasına Yönelik Düzenlemeler:

 

3065 sayılı Kanunun (13/a) maddesine göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri KDV’den istisnadır.

 

Gümrük Kanununun; 167/9-d maddesi uyarınca deniz ve hava ulaşım araçlarına ait donatım ve işletme malzemesi, 167/9-e maddesi uyarınca yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetlerinde bulunan hava yolu şirketlerinin bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere ithal edilen hava taşıtları, motorları ve bunların aksam ve parçalarının ithalinde gümrük vergisi ve 3065 sayılı Kanunun (16/1-b) maddesi uyarınca KDV istisnası uygulanmaktadır.

 

Bu kapsamda, deniz ve hava ulaşım araçlarına ait donatım ve işletme malzemesi ile yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetlerinde bulunan havayolu şirketlerinin bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere ithal edecekleri hava taşıtlarının aksam ve parçalarının ithalinde KDV istisnası uygulanırken bunların yurt içinden temin edilmesinde KDV istisnası uygulanmamaktadır.

 

3/a maddesindeki düzenlemenin hem ithalat hem de yurt içinde de geçerli olduğu hususu göz önünde bulundurularak; ithalatı teşvik edici etkisini ortadan kaldırmak adına Gümrük Kanunundan kaynaklanan donatım ve işletme malzemeleri ile aksam ve parçaların ithalinde uygulanan istisnanın KDV açısından geçerli olmaması önerilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak ithalatlar için geçerli olması öngörülmektedir.

 

 

 

 

26- İthalatın Azaltılması ve Yurtiçi ile Uyum Çalışması:

 

3065 sayılı Kanunun (13/f) maddesine göre, ulusal güvenlik kuruluşlarına milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. Gümrük Kanununun 167/3 maddesi uyarınca ulusal güvenlik kuruluşlarının asli görevleri ile Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketinin faaliyet alanı ve Gümrüğün kaçakçılıkla mücadele görevi ile ilgili olarak ithal edecekleri her türlü araç, gereç, silah, teçhizat, makine, cihaz ve sistemleri ve bunların araştırma, geliştirme, eğitim, üretim, modernizasyon ve yazılımı ile yapım, bakım ve onarımlarında kullanılacak yedek parçalar, akaryakıt ve yağlar, hammadde, malzeme ile bedelsiz olarak dış kaynaklardan alınan yardım malzemesi gümrük vergisinden, KDV Kanununun (16/1-b) maddesi ile ÖTV Kanununun (7/6) maddesi uyarınca KDV ve ÖTV’den istisnadır.

13/f maddesindeki düzenlemenin hem ithalat hem de yurt içinde de geçerli olduğu hususu göz önünde bulundurularak; ithalatı teşvik edici etkisini ortadan kaldırmak adına Gümrük Kanunundan kaynaklanan araç, gereç, akaryakıt ve yağların ithalinde uygulanan istisnanın KDV açısından geçerli olmaması önerilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak ithalatlar için geçerli olması öngörülmektedir.

 

27- Deniz Taşıma Araçlarına Limanlarda Verilen Hizmetlere Uygulanan KDV İstisnasının Kapsamının Netleştirilmesi (13/B) Yönünde Yapılacak Düzenlemeler:

 

3065 sayılı Kanunun 13/b maddesi uyarınca deniz taşıma araçları için limanlarda yapılan hizmetler KDV’den istisnadır.

Liman kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın kıyı tesislerinde verilen hizmetler için istisna uygulandığı, ayrıca deniz taşıma aracı dışında kalan gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan araçlara da istisna uygulandığı ve vergi kaybına sebebiyet verdiği tespit edilmiştir.

 

Bu çerçevede istisnanın;

 

  • «Ülkenin deniz ve hava ticaret filosu ile demiryolu ulaşım sisteminin geliştirilmesinin teşviki ve dış rekabete tahammül edebilecek duruma getirilmesi» gerekçesine uygun hale getirilmesi,
  • Özel Teknelerin Donatımı ve Özel Tekneleri Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmelik ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Gemi Mühendisleri Odasının Gemi Mühendisliği Hizmetleri Asgari Ücret Tarifesinde yer alan «ulusal standarda göre ölçüldüğünde boyu (LH) 2,5 metreden küçük ve 24 metreden büyük olmayan», yük ve yolcu taşımacılığı dışında kalan deniz taşıma araçlarının kapsam dışına çıkarılması,
  • Yabancı bayraklı gemilere de hizmet sunulması ve ülkemizin denizcilik alanında rekabet gücünün artırılması için gerekli görülen 13/b istisnasının kısmi istisnaya dönüştürülerek devam etmesi önerilmektedir.

Bu düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılında toplam işlem bedeli 236,6 milyar TL olup, istisnanın yukarıdaki şekilde düzenlenmesi halinde toplam etkinin 5,4 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

 

 

 

28- Ulusal Güvenlik Amaçlı Teslim ve Hizmetlerde KDV İstisnası Düzenlemesi:

 

3065 sayılı Kanunun 13/f maddesi uyarınca, Milli Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler, Milli Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.

Söz konusu istisnanın uygulanmasında istisna belgeleri ulusal güvenlik kuruluşları tarafından verilmektedir. Belgeler düzenlenirken istisnanın amacını aşarak ulusal güvenlik amaçlı olmayan mal ve hizmet alımları için de belge düzenlendiği sıklıkla İdaremize yansımaktadır. Bu durum iade işlemlerinin sonuçlandırılması aşamasında ulusal güvenlik kuruluşları, mükellefler ve İdaremiz nezdinde uyuşmazlıklara sebebiyet vermektedir.

 

İstisnanın düzenlemenin ilk ihdas edildiği hale dönüştürülerek ulusal güvenlik kuruluşlarına yapılan teslim ve hizmetler ile sınırlandırılması alt yüklenicilere yapılan teslim ve hizmetlerin istisna kapsamı dışına çıkarılması önerilmektedir.

Düzenlemenin yayımı tarihinden sonraki yeni ulusal güvenlik projeleri ve alımları için geçerli olması, devam eden projelere ilişkin mevcut uygulamanın yıl sonuna kadar sürdürülmesi öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılında toplam işlem bedeli yaklaşık olarak 142,1 milyar TL olup, istisnanın yukarıdaki şekilde düzenlenmesi halinde toplam etkinin 1,4 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

29- Dahilde İşleme Rejiminin KDV Açısından Kaldırılması Planlanıyor:

 

Dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından getirilen hammadde ve yardımcı maddeler nedeniyle gümrükte KDV hesaplanmakta, ancak ödenmemektedir. Sadece teminata bağlanmaktadır.

  • Gümrükte ertelenen KDV’ye ilişkin çok düşük tutarlarda teminat alınmaktadır. (%66’sı KDV’nin sadece %1 oranında teminat vermektedir.)
  • Belge kapsamındaki malların ithali yurtiçi alımdan cazip hale gelmekte ve yerli üretim olumsuz etkilenmektedir. (İthalatı KDV’siz, yurt içi alımı KDV’li)
  • Bu rejim kapsamındaki işlemler cari açığı artırmaktadır. (Toplam ithalatın %14’ü, toplam ihracatın %43’ü)
  • Bu şekilde ithal edilen malların Türkiye içinde üretim sürecinin takibinin güçlüğü ve rejim uygulamalarının kendi içinde çeşitliliği, ödenmeyen KDV'nin takibini güçleştirmekte ve haksız iadelere sebebiyet vermektedir. (Özellikle misli malların takibi sıkıntılı, aracılı ithalat ve ihracat haksız iadelere sebebiyet vermekte)

 

Dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından getirilen hammadde ve yardımcı maddelere ilişkin gümrükte KDV ödenmesinin sağlanması önerilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren verilecek belgeler için geçerli olması veya 1.1.2027 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde 328,4 milyar TL matrah nedeniyle ödenmeyen KDV'nin yaklaşık 65,7 milyar TL olduğu tahmin edilmektedir.

 

30- Yem ve Gübre Teslimlerinde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Düşünülüyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/ı maddesi uyarınca yem ve gübre teslimleri KDV’den istisnadır.

 

  • Uygulamada istisnadan ithalatçılar ile bu ürünlerin ticaretini yapanların yararlanması, istisnanın çiftçilerin alım bedellerine olumlu olarak yansımaması, • İstisnanın ithalatı cazip kılması (2023 yılında yaklaşık 100 Milyar TL),
  • Bu ürünlerin her aşamadaki tesliminin istisna olması nedeniyle alım ve satımı istisna kapsamında olan aracıların taşıma vb. giderler ile ATİK yüklenimlerine ilişkin iade taleplerinin takibindeki sıkıntılar yaşanması,
  • Doğalgazın gübrenin temel girdisini oluşturması ve istisna kapsamında doğalgazın KDV’sinin iade edilmesi.

 

Bu gerekçeler dikkate alındığında, istisnadan beklenen fayda sağlanamadığından kaldırılması önerilmektedir.

Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden çiftçiye doğrudan destek ödemesi olarak ayrıca ödeme yapılması ve eskiden olduğu gibi yem teslimlerinde %10, gübre teslimlerinde %20 KDV uygulanması uygun olacaktır.

 

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde yem için toplam işlem bedeli 394,2 milyar TL olup istisnanın kaldırılması halinde toplam etkisinin 15,1 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

2023 yılı içinde gübre için toplam işlem bedeli 254,7 milyar TL olup istisnanın kaldırılması halinde toplam etkisinin 18,8 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

 

31- Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetleri İstisnasının Kaldırılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/l maddesi uyarınca yabancılara verilen sağlık hizmetleri KDV’den istisnadır.

Uygulamada; yabancılara ayrıcalık tanındığı ve istisna kapsamında olmayan hizmetlerin istisna olarak gösterilmek suretiyle istisnanın kötüye kullanıldığına dair tespitler bulunmaktadır. (Saç ekimi ve estetik ameliyatlar bu kapsamda olmamasına rağmen istisna uygulandığı tespiti bulunmaktadır.)

Bu gerekçelerle istisnadan beklenen fayda sağlanamadığından kaldırılması önerilmektedir. Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 24,1 milyar TL olup istisnanın kaldırılması halinde toplam etkisinin 698 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

32- AR-GE, Yenilik ve Tasarım Faaliyetlerinde Kullanılmak Üzere Yapılan Yeni Makina   ve Teçhizat Teslimlerinde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/m maddesi uyarınca yatırım teşvik belgesi kapsamında olmayan arge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri KDV’den istisnadır.

 

Limitleri farklı olmakla birlikte yatırım teşvik mevzuatında da aynı istisna bulunması ve istisna uygulanan makine teçhizatın kapsamına ilişkin herhangi bir kontrolün bulunmaması nedeniyle kaldırılması önerilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 758 milyon TL olup istisnanın kaldırılması halinde toplam etkisinin 23 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

33- Basılı Kitap ve Süreli Yayınların Tesliminde Uygulanan İstisnanın Kaldırılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/n maddesi uyarınca basılı kitap ve süreli yayınların teslimi KDV’den istisnadır.

Uygulamada;

 

  • İstisna kapsamında olmayan yayınlar ve kırtasiye ürünleri için de istisna uygulandığı tespitlerinin bulunması,
  • Girdiler için %10 ve genel oranda KDV uygulandığından iadeye dönüşmesi nedenleriyle istisnadan beklenen faydanın sağlanamadığı ve mükelleflerin bu istisna nedeniyle genel giderleri ve ATİK yüklenimleri de iade alabildikleri görülmektedir.

 

Bu gerekçelerle istisnanın yürürlükten kaldırılarak istisna öncesi dönemdeki gibi indirimli oranda KDV uygulanması önerilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 64,1 milyar TL olup istisnanın kaldırılması halinde toplam etkisinin 2,3 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

34- Altın, Gümüş, Platin ile İlgili Arama, İşletme ve Zenginleştirme Faaliyetleri, Petrol Arama Faaliyetleri, Boru Hatlarının İnşa ve Modernizasyonunda İndirim ve İade Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/c maddesi uyarınca altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme, rafinaj ve Türk Petrol Kanunu hükümlerine göre petrol arama faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile aynı Kanun hükümlerine göre boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetler KDV'den istisnadır.

 

İstisnanın kısmi istisnaya dönüştürülerek devam etmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Külçe altın ve gümüş teslimlerinin istisna olması nedeniyle önceki aşamalarda yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılmasına ilişkin sorun yaşanmayacaktır.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 71,9 milyar TL olup kısmi istisnaya dönüşmesi halinde toplam etkisinin 911 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

 

 

35- Limanlara Bağlantı Sağlayan Demiryolu Hatları ile Liman ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi ve Genişletilmesi İşlemlerinde İndirim ve İade Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/e maddesi uyarınca limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yaptıran mükellefler ile genel bütçeli idarelere bu işlere ilişkin olarak yapılan mal teslimleri ve inşaat taahhüt işleri KDV'den istisnadır.

Bu istisna nedeniyle mükelleflerin iade talep etmemesi devreden KDV tutarlarının artmasına neden olmaktadır. Ayrıca Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yapılan bu işler, zaten KDV’den istisna olarak yapılmaktadır.

 

Bu nedenlerle kısmi istisnaya dönüştürülerek devam etmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 23 milyar TL olup kısmi istisnaya dönüşmesi halinde toplam etkisinin 1,7 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

36- Organize Sanayi Bölgeleri ile Küçük Sanayi Sitelerinin İnşası İşlemlerinde İndirim ve İadenin Kaldırılarak Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/j maddesi uyarınca organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme, yenilenebilir ve diğer enerji tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV'den istisnadır.

 

Ayrıca halihazırda Kanunun 17/4-k maddesinde bunların arsa ve işyeri teslimleri de KDV'den istisnadır.

 

Devreden KDV'nin azaltılması çalışması kapsamında bu istisnanın kısmi istisnaya dönüştürülerek devam etmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

 

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: Bugün itibarıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca sicil verilerek tüzel kişilik kazanan OSB sayısı361 olup bunların 269 adedi faaliyette, 92 adedinde ise proje, kamulaştırma ve inşaat işlemleri devam etmektedir.

 

2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 13 milyar TL olup kısmi istisnaya dönüşmesi halinde toplam etkisinin 616 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

37- Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasında İndirim ve İadenin Kaldırılarak, Doğrudan Gider Yazılması Planlanıyor:

 

3065 sayılı Kanunun 13/k maddesi uyarınca genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan tesislerin inşasına ilişkin mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV'den istisnadır.

 

Bu istisna nedeniyle mükelleflerin iade talep etmemesi devreden KDV tutarlarının artmasına neden olmaktadır.

 

Devreden KDV'nin azaltılması amacıyla bu istisnanın kısmi istisnaya dönüştürülerek devam etmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılacak işlemler için geçerli olması öngörülmektedir.

 

Etki Analizi: 2023 yılı içinde toplam işlem bedeli 2,5 milyar TL olup kısmi istisnaya dönüşmesi halinde toplam etkisinin 107 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

 

38- İndirim Hakkının Kaldırılarak, Doğrudan Gider Yazılması Planlanın İstisnalar:

 

 

MADDE

 

İSTİSNA

İNDİRİM HAKKI

KALDIRILMASI

HALINDE ETKISI

İŞLEM BEDELİ

TOPLAM

ETKİ

 

 

17/2-b

                                             Kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz olarak

yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları,

 Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi

 

5.246

 

101

 

17/2-c

Yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler

 

81

 

2

 

 

17/2-d

Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine münhasır olmak üzere, bu projelendirmelerden yararlananlar için verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimler

 

1.219

 

23

 

17/4-ı

Serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri

 

5.777

 

111

 

17/4-i

Varlık ve hakların, Türkiye Varlık Fonu ve alt fonlara devri ile bu varlık ve hakların Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi tarafından yönetilmesi suretiyle yapılan teslim ve hizmetler

 

70.401

 

10.256

 

 

17/4-ö

Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri

 

41.600

 

798

 

17/4-t

5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, ürün ihtisas borsaları ile ticaret borsaları aracılığıyla teslimleri (1/3-d ile 13/ğ maddelerinde belirtilen işlemler hariç olmak üzere)

 

1.463

 

20

 

17/4-z

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı

 

49

 

1

 

Geçici

20

Teknoloji geliştirme bölgesinde ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri 

 

43.755

 

839

 

 

39- 5 Yıldan Fazla Devreden KDV’nin Gider veya Maliyet Olarak Dikkate Alınması Planlanıyor:

 

Devreden KDV Beyan Eden Mükellef Verileri:

 

2023

MÜKELLEF

SAYISI

MÜKELLEF

SAYISI

ORANI

DEVREDEN KDV

Milyar TL

DEVREDEN

KDV

ORANI

Devreden KDV

2.616.282

%100

1.002

%100

5 Yıldır Devreden KDV

Beyan Eden

1.196.244

%45

675

%67,5

5 Yıldır Devreden KDV

Beyan Eden ve İade Alan

20.412

%0,7

54

%5,4

 

Mükelleflerin alışları dolayısıyla ödedikleri KDV’nin, satışları üzerinden tahsil ettikleri KDV’den fazla olması halinde, aradaki fark mükelleflere iade edilmeyip, sonraki dönemlerde hesaplanan KDV’den mahsup edilmek üzere devredilmektedir.

 

Mükelleflerin KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV tutarlarının 5 takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilememesi halinde, bu süre sonunda yapılacak vergi incelemesi ile bu devreden KDV tutarının mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınması önerilmektedir.

 

Ayrıca birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde, bu işlemler nedeniyle devreden KDV ve iade hakkının 5 takvim yılı kriterine veya zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devrine imkan sağlanması önerilmektedir.

 

40- İade Yöntemi Olarak Vergi İncelemesinin Esas Alınması Yönünde Kanuni Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

KDV Kanununda iade yöntemine yönelik açık bir düzenleme bulunmamaktadır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliği düzenlemesi uyarınca, mükelleflerin iade talepleri işlem türlerine göre vergi inceleme raporu veya YMM raporu ile yerine getirilmekte; mükellefler tarafından teminat verilmesi halinde de teminat vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülmektedir. Özellikle ihracat iadelerinin mahsuben yapılmasında inceleme ve YMM rapor şartı bulunmamaktadır.

 

Ancak, bazen iadelerde sorunlarla karşılaşılması nedeniyle incelemeye sevk edilmesi durumunda, mahkemeler tarafından vergi incelemesinin Kanunda iade yöntemi olarak belirlenmediği gerekçesiyle inceleme olmaksızın iadenin yapılmasına karar verilmektedir. Önce iade yapılıp sonra inceleme sonucu beklenmesi halinde de incelemenin belli bir süre alması nedeniyle iadeyi alan mükellef, üzerindeki mal varlığını ve işletme faaliyetini sonlandırmakta, yapılan iadeler geri alınamamakta ve bu alacak yıllarca tahsili güç alacak olarak kayıtlarda yer almaktadır.

 

KDV Kanununda düzenleme yapılarak KDV iadesinin esas itibariyle vergi inceleme sonucuna göre yerine getirileceğinin hüküm altına alınması, ancak mükelleflerin vergiye uyum seviyelerine göre Bakanlığımıza YMM raporu veya herhangi bir rapor almadan iade yöntemlerini belirleme konusunda yetki alınması uygun olacaktır.

 

41- Engellilerin Araç Alımları Nedeniyle Oluşan ÖTV ve KDV Kaybının Önlenmesine Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:

 

2024 yılı için hesaplanması gereken özel tüketim vergisi ve diğer her türlü vergiler dâhil satış bedeli 1.591.200 TL’nin (bu tutar, her yıl yeniden değerleme oranında artmaktadır) altında olan binek otomobilleri, 2800 cm³ altında motor silindir hacmine sahip eşya taşımaya mahsus taşıtlar ile motosikletlerin, engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan ya da engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.

 

  1. Alternatif: 

 

ÖTV Kanunundaki istisnanın revize edilmesi

 

  • İstisnadan yararlanma süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkartılması
  • Taşıtların veraset yoluyla intikalinde istisnaya konu vergilerin mirasçılar tarafından ödenmesi
  • Her sene yeniden değerleme oranında artan tutarın (araç satış bedelinin), yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması
  • Cumhurbaşkanının, yeniden değerleme oranında artan tutarı, %50'sine kadar artırma yetkisinin kaldırılması

 

  1. Alternatif: 

 

ÖTV Kanunundaki istisnanın kaldırılması teşvikin sosyal yardım şeklinde yapılması

 

Engellilerin gelir durumları ve alınacak taşıtların yerli olması vb. kriterler esas alınarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından nakit destek verilmesi.

 

42- İtfaiye Öncü Araçlarının ÖTV Kapsamına Alınması Planlanıyor:

 

ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 tarife pozisyonunda binek otomobilleri vergilendirilmekte olup listede parantez içi hükümle "Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçlı taşıtlar" ÖTV'nin kapsamı dışında bırakılmıştır.

 

Türkiye Noterler Birliği tarafından, Şubat 2018- Nisan 2021 arasında itfaiye öncü aracı olarak tescil edilen araç sayısının 867 olduğu bildirilmiştir.

 

Bu araçlardan belediyeler tarafından satın alınanlarının itfaiye öncü aracı olarak kullanılmadığı, hatta makam aracı olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.

 

İtfaiye öncü araçlarının ÖTV kapsamına alınması önerilmektedir.

 

43- Kayıt Dışılıkla Mücadele Amacıyla Kayıtsız Faaliyetlere Artırımlı Ceza Uygulaması Planlanıyor:

 

Vergi ziyaı cezası uygulamasında kayıt dışı çalışanlar ile kayıtlı çalışanlar arasında bir fark bulunmamakta olup,

 

  • Ziyaa uğratılan verginin 1 katı,
  • Kendiliğinden verilen beyannamelerde verginin %50’si, Kaçakçılık fiillerinin varlığı hallerinde verginin 3 katı vergi ziyaı cezası kesilmektedir.

 

Kayıt dışı faaliyetlerde vergi ziyaı cezasının artırımlı uygulanması

  • Vergi idaresinin bilgisi dışında çalışanlara kesilecek vergi ziyaı cezasının; verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda 1,5 kat, verginin 3 katı olarak kesilecek cezalarda 4,5 kat olarak uygulanması

 

Etki: Kesilecek cezanın artırılmasının vergi uyumunu artırıcı etkisi olacaktır.

 

2023 yılında yapılan denetimlerde 30.378 kişinin mükellef olmadan çalıştığı tespit edilmiştir.

 

 

44- Başkasına Ait POS Cihazı Kullanımına Ceza Uygulanması Getirilmesi Planlanıyor:

 

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 21 inci maddesinde anlaşma yapılacak üye işyerlerinin kapsamını ve işlem türlerini sınırlandırmaya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu yetkili kılınmıştır. Bu yetki kapsamında POS cihazları, bankalar tarafından mükelleflere verilmektedir.

 

Ancak, uygulamada kişilerin kendilerine verilen POS cihazlarını başka mükelleflere ve mükellef olmayanlara kullandırdıkları görülmektedir.

Mükellef adına kayıtlı POS cihazını başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların mal veya hizmet satışları için kullandıran ve başkasına ait POS cihazını kullananlara her bir tespit için Mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı özel usulsüzlük cezası kesilmesi

(Teklifte yer alan tutarlar dikkate alındığında bilanço esasına göre defter tutanlara 90 bin TL, işletme hesabında defter tutanlara 45 bin TL, diğer mükelleflere 22 bin 500 TL ceza kesilecektir.)

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

45- ÖKC ve POS Cihazlarına İlişkin Bakanlık Düzenlemelerine Uyum Seviyesinin Artırılması Düşünülüyor:

 

Vergi uygulamaları açısından ÖKC ve POS cihazlarının üretilmesi, satılması ve kullanımı, bu cihazlar ile kurulan sistemler arasında entegrasyon sağlanması, mali bilgilerin düzenli olarak GİB’e bildirilmesi ile ilgili muhtelif şartlar getirilmiştir.

 

Uygulamada;

 

  • Banka ya da ödeme kuruluşları tarafından YN ÖKC kullanması gereken mükelleflere POS cihazı verildiği,
  • YN ÖKC’ler ile satış uygulama yazılımları arasında gerekli entegrasyonların sağlanmadığı,
  • YN ÖKC, POS gibi cihaz ve sistemlere ilişkin bilgilerin Gelir İdaresi Başkanlığına eksik ya da hatalı olarak raporlandığı durumlar ortaya çıkmaktadır.

 

Yapılan düzenlemelere aykırı olarak; mükelleflere cihaz/sistem kullandıran, teslim eden veya satan, entegrasyon işlemlerini yapmayan, bu cihaz veya sistemlere ilişkin olarak eksik ya da hatalı bilgi gönderen;

  • banka, ödeme kuruluşu, güvenlik servis sağlayıcı, sipariş-satış vb. uygulama yazılımı gerçekleştirenlere,
  • e-Belge ve e-Defter uygulamalarına ilişkin hizmet veren özel entegratör ve uyumlu yazılım şirketlerine, her bir tespit için Mükerrer 355. maddenin birinci fıkrasında yer alan özel usulsüzlük cezasının 10 katı özel usulsüzlük cezası kesilmesi

(Teklifte yer alan tutarlar dikkate alındığında 300 bin TL ceza kesilecektir.)

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

 

 

46- Fatura Düzenlenmemesi Durumunda Alıcının Bildirimi Durumunda Alıcıya Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:

 

Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi gereken fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmemesi ve alınmaması halinde 3.400 TL’den aşağı olmamak üzere belgede yer alması gereken tutarın %10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Alıcının nihai tüketici olması halinde ceza 1/5 oranında uygulanmaktadır.

Uygulamada alıcıların ısrarlarına rağmen satıcının fatura düzenlemediği haller ile karşılaşılmaktadır.

 

Satıcının;

 

  • vergi mükellefi olan alıcıya fatura düzenlemediğinin fatura düzenleme süresini takip eden beş iş günü içerisinde alıcı tarafından idareye bildirilmesi,

 

  • nihai tüketiciye belge düzenlememesi durumunda belgenin düzenlenmesi gereken tarihi takip eden beş iş günü içerisinde nihai tüketicinin idareye bildirmesi

 durumunda alıcılar adına ceza kesilmemesi.

 

Her iki durumda da satıcıya özel usulsüzlük cezasının üç katı kesilmesi

 

(Teklifimizde yer alan tutarlar dikkate alındığında 1. tespitte asgari 30 bin TL olmak üzere meblağın veya meblağ farkının %30’u oranında ceza kesilecektir.)

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

47- İhbar İkramiyesi Müessesesinin Etkinliğinin Artırılmasına Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:

 

1905 sayılı Kanun gereği vergi ziyaına neden olan olayları haber verenlere tahakkuk edecek vergi ve vergi ziyaı cezası üzerinden %10 oranında ikramiye verilmektedir. Hesaplanan ikramiyenin 1/3 ü verginin kesinleşmesi üzerine, 2/3 ü verginin tahsili akabinde verilmektedir.

Bu durum sahte belge düzenlemek amaçlı kurulmuş herhangi bir mal varlığı bulunmayan mükellefler adına tahakkuk ettirilen ancak tahsil kabiliyeti olmayan vergiler için de ihbar ikramiyesi ödenmesine neden olmaktadır

Ayrıca, özel usulsüzlük cezalarında ihbar ikramiyesi ödemesi yapılmamaktadır. Örneğin bir işyerinin fatura düzenlemediğinin ihbar edilmesi halinde muhbire ödeme yapılamamaktadır.

 

  • İhbarın konusunu oluşturan vergi aslı ve vergi ziyaı cezasının kesinleşmesi sonucu tahsil edilen tutarın %15’ i oranında ihbar ikramiyesi ödenmesi
  • 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentleri kapsamında özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren fiilleri (fatura, ÖKC fişi vb. belgelerin düzenlenmemesi) haber verenlere tahakkuk ettirilen cezanın %5’i tutarında ihbar ikramiyesi ödenmesi (Aynı muhbire bir takvim yılı içinde ödenebilecek azami ikramiye tutarı 20.000 Türk lirasını geçmeyecektir.)

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

48- Gayrimenkul Kiralamalarında Alıcı/Kiracının Bildirimi Halinde Alıcı/Kiracıya Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenlemeler Planlanıyor:

 

Gayrimenkullerin;

 

  • Mesken olarak kiraya verilmesi durumunda tevsik yükümlülüğü mesken sahibine ait olduğundan, kira bedelinin elden ödemesi durumunda, özel usulsüzlük cezası sadece ev sahibi adına kesilmektedir.
  • İş yeri olarak kiraya verilmesi durumunda ise özel usulsüzlük cezası hem kiraya verenlere hem de kiracılara kesilmektedir.

 

  • Meskenlerin kiraya verilmesi durumunda, kira bedelinin elden ödenmesinde kiracılara da özel usulsüzlük cezası getirilmesi

(Teklifte yer alan tutarlar dikkate alındığında asgari 7 bin 500 TL azami 20 milyon TL olmak üzere elden ödenen bedelin %10’u oranında ceza kesilecektir.)

  • Mesken ve iş yeri kiralamalarında kira bedelinin elden ödendiğinin idarenin tespitinden önce kiracı tarafından bildirilmesi durumunda, kiracı adına özel usulsüzlük cezası kesilmemesi

 

Etki: Kayıt dışı ile mücadeleye ve gerçek kira gelirlerinin kavranmasına katkı sağlayacaktır.

 

49- Ödemelerin Finansal Kurumlar Yoluyla Yapılmadığının Bildirilmesi Halinde Ceza Kesilmemesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:

 

7.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerin banka ve benzeri finans kurumları üzerinden yapılmaması durumunda, 11.800 TL’den az olmamak üzere tutarın %5’i oranında ödemeyi ve tahsilatı yapan mükellefler adına özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

 

Ödemeyi yapanın mükellef olmaması durumunda ise sadece tahsilatı yapan mükellefe özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

Tevsik zorunluluğuna uyulmaması (7.000 TL’yi aşan ödemelerin banka yoluyla yapılmaması) durumunda idarenin bilgisine girmeden önce/ödemeyi takip eden 5 iş günü içinde ödemeyi yapan mükellefin durumu kendiliğinden idareye bildirmesi halinde ödemeyi yapan adına özel usulsüzlük cezası kesilmemesi (Teklife göre ceza tutarı 30.000 TL’den az olmamak üzere tutarın %10’u)

 

Etki: Kayıt dışı ile mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

50- Ödemeleri Başkalarının Hesabına Yapılan Havaleler ile Kabul Edenlere ve Hesaplarını Kullandıranlara Ceza Kesilmesi Planlanıyor:

 

  • Mükelleflerin müşterilerine yaptığı mal teslimi veya hizmet ifası karşılığı elde ettikleri hasılatlarının, kendi hesapları dışında, aile yakınlarının veya başkalarının İBAN hesaplarına havale yaptırmak suretiyle tahsil ettikleri görülmektedir.
  • Ayrıca, 557 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca mükelleflerin 01/07/2024 tarihinden itibaren banka veya EFT-POS bağlantılı YN ÖKC’ler kullanma ve banka kartları ile ödeme taleplerini kabul etme zorunluluğu getirilmiştir.
  • Ancak, bu düzenlemeye rağmen hasılatların başkalarına ait hesaplar aracılığıyla tahsil edilmesi durumu devam edebilecektir.

 

  • Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin para transferlerinin, başkasına ait hesaplara yapılması durumunda, asgari 30 bin TL azami 20 milyon TL olmak üzere işleme konu tutarın % 10'u nispetinde, banka hesabını kullanan ve kullandıran adına ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilmesi

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

51- Meslek Mensuplarının Azami İş Kapasitesinin Belirlenerek, Bazı Mükelleflere Tam Tasdik Zorunluluğu Getirilmesi Planlanıyor:

 

  • Meslek mensuplarının yapabilecekleri azami işe yönelik yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bu durum, mesleki hizmet kalitesinin düşmesine, meslekte haksız rekabet sorunu oluşmasına ve muhtemel vergi kaybına neden olmaktadır.
  • Bilanço usulüne göre defter tutan mükelleflerden belli hadleri aşanların beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu mükellefler için tam tasdik zorunluluğu da söz konusu değildir.

 

  • Belirlenecek kriterler çerçevesinde meslek mensuplarının yapabilecekleri azami iş kapasitelerinin belirlenmesi,
  • Beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorunluluğu bulunmayan mükellefler ile bazı sektörlerdeki mükelleflere defter ve belgelerinin doğruluğuna yönelik tam tasdik zorunluluğu getirilmesi,
  • Tam tasdik raporunun belirlenen sürede ibraz edilmemesi durumunda, mükellef adına asgari 250.000 TL azami 2.500.000 TL olmak üzere, tasdike konu döneme ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi

 

Etki: Vergi güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayacaktır.

 

52- Sahte Belge Düzenlemek Amacıyla Kurulan İşletmelere Hizmet Veren Meslek Mensuplarından Hizmet Alınmaması Yönünde Düzenleme Planlanıyor:

 

  • 3568 sayılı Kanun hükümlerine göre çalışan meslek mensuplarına mükelleflerin beyannamelerini gönderme işlemine aracılık yapmasına izin verilmiştir.
  • Bazı meslek mensuplarının tamamen sahte belge düzenlemek amacıyla kurulan işletmelere ve/veya kaçakçılık yapan mükelleflere hizmet ettiği ve bu mükellefler adına beyannameleri gönderdikleri görülmektedir.
  • 160/A ile 359 uncu madde kapsamındaki fiilleri işleyen bu mükelleflere hizmet veren meslek mensupları için mevcut yasal düzenlemeler, fiilin ispatına bağlı iştirak cezası kesilmekte ise de, yeterince caydırıcı olmamaktadır.
  • 3568 sayılı Kanunda yer alan disiplin cezaları da etkin bir şekilde işlememektedir.

 

  • Müşterileri arasında 160/A ile 359 uncu madde kapsamındaki fiilleri işleyen mükelleflerin sayılarının toplam mükellef sayısına oranının, belirlenecek bir oranı geçmesi halinde bu durumdaki meslek mensuplarından beyanname gönderme, tasdik raporu düzenleme vb.

hizmetlerin alınmaması,

  • Bu meslek mensuplarına 500 bin TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi

 

Etki: Vergi güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayacaktır.

 

53- İnternet Üzerindeki Satış veya Kiralama İlanlarına Yönelik Bilgi Talebine İlişkin Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

İnternet üzerindeki elektronik ticarete ilişkin satış veya kiralama ilanlarına ilişkin bilgiler gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılar tarafından Başkanlığımıza bildirilmektedir.

Teknolojik gelişmeler ile dijitalleşmenin getirdiği yenilikler çerçevesinde ilgili mevzuatta muhtelif değişiklikler yapılmıştır. Bu nedenle, her türlü dijital ortamda alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi ticari faaliyet gösteren aktörlerin bu faaliyetlerine ilişkin bildirime konu bilgilerin alınabilmesi amacıyla Vergi Usul Kanununda düzenleme yapılması ihtiyacı bulunmaktadır.

 

Söz konusu alanın tam kavranabilmesi amacıyla;

Bilgi alınacak mükelleflerin; hizmet sağlayıcılar, elektronik ticaret hizmet sağlayıcıları, aracı hizmet sağlayıcıları, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, erişim sağlayıcılar, içerik sağlayıcılar, yer sağlayıcılar ve sosyal ağ sağlayıcılar,

Alınacak bilgilerin; elektronik ticaretin yanı sıra internet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlara konu işlemler, şeklinde yeniden tanımlanması

 

İstenilen bilgileri vermeyen mükellefler adına bildirime konu her bir bilgi için mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi (Teklifimizde yer alan tutarlar dikkate alındığında bir bildirim için 10 milyon lirayı aşmamak üzere her bilgi için 30 bin TL ceza kesilecektir.)

 

Etki: Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacaktır.

 

54- Kanunun 153/A Maddesinin Anayasa Mahkemesi Tarafından İptal Edilen Hükümlerine Yönelik Yeni Bir Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

Münhasıran sahte belge düzenleme amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporu ile tespit edilip mükellefiyeti terkin edilenler ile bunlarla ilişkili olanların işe başlama bildirimlerinde mükellefiyet tesisi için belirlenen tutarlarda teminat göstermeleri istenilmektedir.

Bunların, kanuni temsilcisi ve %10’dan fazla oranda ortak oldukları şirketlerden de verilen sürede söz konusu kişilerin hukuki statülerine son verilmesi veya teminat gösterilmesi istenilmektedir. Ayrıca faaliyetlerinin bir kısmında sahte belge düzenlediği vergi inceleme raporu ile tespit edilen ve durumu kesinleşenlerden de teminat göstermesi istenilmektedir. Bu mükelleflerce teminat gösterilmediği durumlarda, teminat tutarı teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilerek ve bu alacak gecikme zammı uygulanmak suretiyle takip ve tahsil edilmektedir.

Anayasa Mahkemesi Vergi Usul Kanununun 153/A maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasında yer alan teminat tahakkuku ve tahakkuk eden teminatın gecikme zammı tatbik edilerek mükelleften takip ve tahsilinin düzenlendiği cümlelerinin iptaline karar vermiştir.

 

Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler dikkate alınarak 153/A maddesinde revizeler yapılması

Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde, 153/A maddesinin üçüncü ve müteakip fıkraları uyarınca teminat verme ve tamamlama zorunluluğuna uymayanlara mezkûr fıkralar kapsamında verilmesi ve tamamlanması talep edilen teminat tutarında (10 milyon TL’yi aşmamak üzere) özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bu kapsamda kesilecek cezanın uzlaşma ve indirim hükümlerinin dışında tutulması yönünde düzenleme yapılması

 

Etki: Kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlanacaktır.

 

55- Kaçakçılık Suçlarına İlişkin Hapis Cezalarının Artırılması Planlanıyor:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun ‘Kaçakçılık suçları ve cezaları’ başlıklı 359 uncu maddesinin (b), (ç) ve (d) fıkralarında yer alan sahte belge kullanma-düzenleme, ÖKC sistemlerine müdahale, tütün ve alkol piyasası sistemlerine müdahale gibi kaçakçılık suçlarına alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmiştir. Bu suç birden fazla yıl işlenirse cezalar işlendiği yıl sayısınca toplanarak uygulanmaktaydı.

Türk Ceza Kanunun zincirleme suça ilişkin 43 üncü maddesinin VUK 359 uncu maddesinde belirtilen fiillere de uygulanması ve her yıla ilişkin cezanın toplanması yerine, ilk yıldan sonraki yıllarda işlenen suçlar için cezanın, dörtte biri ile dörtte üçü arasında artırılarak uygulanması ve ayrıca ceza indirimleri yapılması, verilen cezaların iki yılın altına düşmesine neden olmakta ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verildiği görülmektedir. Bu durum VUK 359 uncu madde uygulamasını etkisiz hale getirmektedir.

 

Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin söz konusu fıkralarında yer alan kaçakçılık suçlarına öngörülen hapis cezalarının alt sınırının 5 yıla yükseltilmesi

 

Etki: Kanun hükümlerinde öngörülen hapis cezalarının alt sınırının artırılması neticesinde kaçakçılık suçlarına ilişkin caydırıcılık artırılmış olacaktır.

 

56- Etkin Pişmanlık Müessesesinin Kaldırılması Planlanıyor:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde kaçakçılık fiilleri nedeniyle tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek hapis cezası yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek hapis cezası üçte bir oranında indirilmesine imkan tanınmıştır.

Bu indirimden faydalanılabilmesi için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi gerekmekteydi. Ancak, 13.09.2023 tarihli ve Esas:2022/81 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile bu şart iptal edilmiştir.

Bu bağlamda, kaçakçılık fiilini işleyen failin hem etkin pişmanlıktan yararlanıp hem de vergi mahkemesine dava açması, açılan davanın sonucuna göre ödediği vergi ve cezaları geri alabilmesi imkanı, düzenlemenin getiriliş amacına ters düşmektedir.

 

Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan etkin pişmanlığa ilişkin hükümlerin kaldırılması

 

Etki: Kaçakçılık suçuna ilişkin olarak caydırıcılık artacaktır.

 

57- Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması ve Tekerrürde Artırımlı Ceza Uygulamasına Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları her yıl yeniden değerleme oranında artmaktadır. Gelinen noktada bu cezaların caydırıcılığının azaldığı görülmektedir.

Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının artırılması, bazı özel usulsüzlük cezalarının tekrarında artırımlı ceza uygulanması önerilmektedir. Aşağıdaki tabloda örnek olarak bazı fiiller ve önerilen ceza tutarları yer almaktadır.

 

 

 

 

Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarının

Artırılması ve Tekerrürde Artırımlı Ceza

Uygulaması ÖZEL USULSÜZLÜK FİİLLERİ

(Md 353)

UYGULANAN

TUTAR (2024)

TEKLİF

Fatura verilmemesi ve alınmaması (Asgari)

Ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmemesi

3.400 TL

  1. Tespit 10.000 TL
  2. Tespit 20.000 TL
  3. Tespit 30.000 TL
  4. Tespit 40.000 TL
  5. Tespit 50.000 TL
  6. ve Sonraki Tespitler

100.000 TL

Fatura cezasında bir takvim yılı içinde kesilecek ceza toplamı sınırı

ÖKC cezasında bir takvim yılı içinde kesilecek ceza toplamı sınırı

1.700.000 TL

10.000.000 TL

Muhasebe standartlarına uymama

40.000 TL

100.000 TL

Mükerrer 227 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine uymayanlara ceza uygulanacaktır.

(YMM tam tasdik raporunun süresinde verilmemesi-Yeni madde)

---

Brüt satışlar toplamının binde 3’ü

(Asgari 250.000 TL-Azami

2.500.000 TL)

 

Etki: Kesilecek ceza tutarı ve tahsilat gerçekleşmesi tahmini 2 Milyar TL olarak hesaplanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

58- Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması Planlanıyor:

 

ÖZEL USULSÜZLÜK FİİLLERİ

(Md Mükerrer 355)

CEZA KESİLEN

MÜKELLEF

TUTAR

(2024)

TEKLİF

Elektronik beyanname ve bilgi vermeme, defter ve belgelerle diğer kayıtları ibraz etmeme, mükerrer 242, 257, mükerrer 257 inci maddelerdeki yükümlülüklere uymamak ile muhtasar ve prim hizmet beyannamesine ilişkin zorunluluklara uymamak.

Birinci sınıf tüccarserbest meslek erbabı

11.800 TL

30.000 TL

İkinci sınıf tüccar, defter tutan çiftçi, basit

usul

5.800 TL

15.000 TL

Yukarıdakilerin dışında kalanlar

3.000 TL

7.500 TL

Aracı hizmet sağlayıcılara ilişkin bildirim, bilgi, muhafaza ve ibraz zorunluluğuna uymama

(Bildirilmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirilen her bir alım, satım, kiralama, ilan ve reklama konu mal ve hizmete ilişkin bilgi için)

Birinci sınıf tüccarserbest meslek erbabı

59.000 TL

30.000 TL

İkinci sınıf tüccar, defter tutan çiftçi, basit

usul

29.000 TL

15.000 TL

Yukarıdakilerin dışında kalanlar

6.000 TL

7.500 TL

Üst sınır

---

10.000.000

TL

Petrol, LPG ve araç ticaretine ilişkin teminat verme

hükümlerine uymama

Genel Oran

Brüt satışlar

toplamının binde 3'ü

---

Alt sınır

118.000 TL

300.000 TL

Üst sınır

4.400.000

TL

10.000.000

TL

Gerçek faydalanıcı bilgisine ilişkin yükümlülüklere uymamak

Uluslararası anlaşmalarda yer alan bilgi hükümlerince istenen

bilgileri vermeme

---

35.400 TL

90.000 TL

Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme

zorunluluğuna uymama

Genel Oran

İşleme konu

tutarın

% 5'i

İşleme konu

tutarın

% 10'u

Üst sınır

8.700.000

TL

20.000.000

TL

 

 

 

 

59- Usulsüzlük Cezalarının Artırılması Planlanıyor:

 

Aşağıdaki tabloda örnek olarak bazı fiiller ve önerilen ceza tutarları yer almaktadır.

 

USULSÜZLÜK FİİLLERİ (Md 352)

MÜKELLEF GRUBU

TUTAR (2024)

TEKLİF

Tutulması           mecburi               olan defterlerden     herhangi              birinin tutulmamış olması

SERMAYE ŞİRKETİ

1.100 TL

20.000 TL

Defter kayıtlarının ve ilgili vesikaların noksan, usulsüz veya karışık olması  

SERBEST MESLEK

ERBABI

660 TL

10.000 TL

İşe            başlamanın               zamanında

bildirilmemesi  

İKİNCİ SINIF

TÜCCAR

330 TL

5.000 TL

Tasdiki mecburi defterlerden herhangi birini 1 ay geçtikten

sonra tasdik ettirenler

BİRİNCİ SINIF

TÜCCAR

660 TL

10.000 TL

Tasdiki mecburi defterlerden herhangi birini süresinden sonra 1 ay içerisinde tasdik ettirenler

İKİNCİ SINIF

TÜCCAR

150 TL

3.500 TL

Vergi beyanname, bildirim, evrak, vesika ve eklerine ilişkin şekil, muhteviyat hükümlerine

uyulmaması

SERMAYE ŞİRKETLERİ

580 TL

10.000 TL

Bazı evrak ve vesikaların bulunmaması veya ibraz

edilmemesi

İKİNCİ SINIF

TÜCCAR

150 TL

3.500 TL

 

60- Borcu Yoktur Uygulamasının Etkinliğinin Artırılması Planlanıyor:

 

6183 sayılı Kanunun 22/A maddesinde, kamu kurumlarının yapacağı ödemeler ve kamu kurumlarında yapılacak işlemler sırasında Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluğu getirilmesine ilişkin düzenleme yer almaktadır.

 

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin her türlü ödemelerinde vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirmeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkilidir.

 

 

Bu yetki kullanılarak bu idarelerin “mahkeme ilamları ve icra emirleri” üzerine yapacakları ödemelerde de bu zorunluluğun aranılacağına dair Tahsilat Genel Tebliğinde yapılan düzenleme, Hazine ve Maliye Bakanına bu idarelerin “her türlü ödemelerinde” bu zorunluluğu getirebileceğine yönelik açık hükme rağmen, bu kapsamda yapılacak ödemelerin Bakana verilen yetki kapsamında olmadığı gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edilmiştir.

 

6183 sayılı Kanunun 22/A maddesinde yapılacak değişiklikle Hazine ve Maliye Bakanına, bu idarelere “mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri” üzerine yapacakları ödemeler sırasında belge arama zorunluluğu getirebileceğine ilişkin açık hüküm yazılması.

 

Etki: Düzenleme takipte etkinliği artıracak niteliktedir. Kanunun 22/A maddesi kapsamında 2023 yılında 1 milyon 236 bin işlem karşılığında 88,7 milyar tahsilat yapılmıştır. Kapsama alınacak ödemeler sırasında vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin aranılmasının gelir artırıcı etkisi bulunmakla birlikte etki, bu aşamada hesaplanamamaktadır.

 

61- Kısmi Bölünmede Bölünen Şirketin Borçlarından Sorumluluk Konusunda Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

6183 sayılı Kanunda, tüzel kişilerin birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme hallerinde yeni kurulan ve devir alan hükmi şahısların; birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmî şahıs ve şahısların borçlarından sorumlu olduğu hükmü yer almaktadır.

 

Kurumlar Vergisi Kanununda bölünme; tam bölünme ve kısmi bölünme olarak düzenlenmiştir. Tam bölünmede, bölünenin tüzel kişiliğin hükmi şahsiyeti ortadan kalkmakta ve tüm malvarlığı bölümlere ayrılarak devrolunmaktadır. Kısmi bölünmede ise, bölünenin mal varlığının belli bir kısmı başka bir tüzel kişiliğe devrolunmaktadır. Bu durumda bölünen tüzel kişiliğin hükmi şahsiyeti devam etmektedir.

 

6183 sayılı Kanunun mevcut hükmünde kısmi bölünme sonucunda bölünenin mal varlığını devralanların bölünenin borçlarından ne şekilde sorumlu olacaklarına dair açık bir düzenleme bulunmadığından kısmi bölünmede de tam bölünme hükümleri uygulanmaktadır.

 

Tam bölünme ile kısmi bölünmenin hukuki sonuçlarının birbirinden farklı olduğu dikkate alınarak kısmi bölünmelerde varlıkları devralan hükmi şahısların, varlıklarını devraldıkları hükmi şahsın devir öncesi borçlarından devralınan varlıkların devir tarihindeki emsal bedeliyle sınırlı olmak üzere müteselsilen sorumlu olacaklarına yönelik düzenleme yapılması.

 

Etki: 6183 sayılı Kanun uygulamasında sorumluluklar açıkça belirlenerek ihtilaflar önlenecektir.

 

 

 

 

62- Ceza Mahiyetindeki Tüm Amme Alacaklarına Gecikme Zammı Tatbiki Getirilmesine Yönelik Düzenleme Planlanıyor:

 

6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre; süresinde ödenmeyen alacaklara aylık %3,5 oranında gecikme zammı uygulanmaktadır.

 

Ceza mahiyetindeki amme alacaklarından sadece;

 

• Vergi ziyaı cezalarına (tam oranda), • Adli para cezalarına (yarısı oranında), gecikme zammı uygulanmaktadır.

 

5326 sayılı Kabahatler Kanununda idari para cezalarına gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, Trafik Para Cezası ile Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna göre verilen idari para cezalarına yönelik özel gecikme zammı düzenlemesi yer almaktadır.

 

6183 sayılı Kanunun 51 nci maddesinde yapılacak düzenlemeyle;

 

• Ceza mahiyetindeki amme alacaklarının tamamına gecikme zammı uygulanması • Adli para cezalarına ise gecikme zammının yarısı oranında uygulamasına devam edilmesi

 

Ayrıca, Kabahatler Kanununda da düzenleme yapılarak, İcra ve İflas Kanununa göre takip edilen idari para cezalarını da kapsayacak şekilde tüm idari para cezalarına gecikme zammı uygulanacağına yönelik hüküm eklenmesi.

 

Etki: Amme alacaklarının süresinde ödenmesini teşvik edecek nitelikte olan düzenlemenin, süresinde ödenmeyen cezalara gecikme zammı uygulanması nedeniyle gelir artırıcı etkisi bulunmakla birlikte etki, bu aşamada hesaplanamamaktadır.

 

63- Hacizli Menkul Malların Muhafazasında Ödenecek Ücretlerin Belirginleştirilmesine Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

6183 sayılı Kanun uyarınca, haczedilen menkul mallar uygun bir yerde muhafaza altına alınmakta veya güvenilir bir şahsa bırakılabilmektedir. Haczedilen menkul malların muhafazası aşamasında ödenecek ücretlere yönelik özel bir hüküm yer almamakta ve alacaklı idarelere bu konuda yetki de verilmemiş bulunmaktadır.

 

İcra ve İflas Kanununun 88 inci maddesinde, icra müdürlüklerince haczedilip muhafaza altına alınacak olan menkul mallara ilişkin ücretleri belirlemeye Adalet Bakanlığı yetkili kılınmış ve anılan Bakanlık bu yetkiye göre ülke genelinde uygulanacak ücretleri belli bir tarife ile belirlemektedir.

 

6183 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde düzenleme yapılarak, menkul malların muhafazası için;

•ödenecek ücretleri belirlemeye,

•Adalet Bakanlığının belirlediği tarifeyi uygulatmaya, alacaklı idarelere yetki verilmesi.

 

Etki: Haczedilen menkul malların muhafazası için ödenecek ücretlerin ülke genelinde yeknesak uygulanması ve takip giderlerinin azaltılması sağlanacaktır.

 

64- Dava Açılmasının Zamanaşımı Kesen Hal Olarak Belirlenmesine Yönelik Kanun Düzenlemesi Planlanıyor:

 

6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesine göre tahsil zamanaşımı (para cezaları hariç) 5 yıl olarak düzenlenmiştir. Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde de tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller sayılmıştır.

 

6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde,

 

İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi ve Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi

 

halleri zamanaşımını kesen haller arasında sayılmakla birlikte, 20/7/2016 tarihinden itibaren gerek idari yargı gerekse adli yargıda yargılama süreçleri üç aşamalı hale gelmiş ve yargılama süreleri buna bağlı olarak uzamıştır.

 

Maddede yer verilen iki halin dışındaki ihtilaf sürecinin zamanaşımının kesilmesine bir etkisi bulunmadığından, yargılama süreci sonuçlanmadığı halde kamu alacakları zamanaşımına uğrayabilmektedir.

 

6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan zamanaşımını kesen hallerden “İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi” ve “Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi’’ hallerinin zamanaşımını kesen haller arasından çıkarılması, bu halleri de kapsayacak şekilde “Alacağın varlığına veya takibine ilişkin dava açılması” halinin zamanaşımını kesen hal olarak düzenlenmesi.

 

Etki: Amme alacağının devam eden ihtilaf nedeniyle zamanaşımına uğraması sorunu ortadan kaldırılarak alacağın takibinde etkinlik sağlanacaktır.

 

 

65- Borçlunun İflas Halinin Zamanaşımını Durduran Neden Olarak Belirlenmesine Yönelik Kanuni Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

İflas hükümleri 2004 sayılı Kanunda yer almaktadır. İflas etmiş olanın borçlarında zamanaşımı olmadığına ilişkin hüküm, Kanunda yapılan değişikle iflas tasfiyesi sonucunda verilen aciz vesikası tarihinden itibaren 20 yıl olarak belirlenmiştir.

 

Borçlar Kanununda iflas tasfiyesi süresince zamanaşımının işlemeyeceği hükmü yer aldığı halde kamu alacaklarının tahsil usulünü düzenleyen Kanunda bu yönde bir düzenleme bulunmaması nedeniyle amme alacaklarında iflas tasfiyesi süresince zamanaşımının durmayacağı yönünde yorumlar yapılır hale gelmiştir.

6183 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinde tahsil zamanaşımını durduran nedenler arasında sadece hileli iflas halinin yer alması bu yorumların dayanağını oluşturmaktadır.

Kamu alacaklarının tahsil güvenliğini sağlamak ve oluşabilecek ihtilafları önlemek amacıyla Kanunda yer alan hileli iflas ifadesinin iflas şeklinde değiştirilmesi.

 

Etki: Amme alacağının tahsil güvenliği sağlanacaktır.

 

66- Belediyelerin Cari Borçlarının Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Ayrılan Paylarından Öncelikle Kesilmesine Yönelik Düzenleme Yapılması Planlanıyor:

 

Belediyelerin, bağlı kuruluşlarının ve belediye şirketlerinin gerek vergi gerekse SGK prim borçları sürekli artmakta, yapılandırma kanunları kapsamında 10 yıllık ödeme imkanları verilmesine rağmen bu Kanunların şartları da yerine getirilmeyerek yapılandırma hükümleri ihlal edilmektedir.

 

5779 sayılı Kanun gereğince il özel idareleri ve belediyeler ile bu idarelere bağlı kuruluşların ve bunlara ait tüzel kişilerin; vergi, prim, Hazine alacağı, geçmiş uzlaşma Kanunları kaynaklı borçları ve İller Bankasına olan borçları için bu idareler adına her ay genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden ayrılacak tutardan kesinti yapılarak alacaklı idarelere ödenmektedir.

 

Bu borçlar için kendilerine verilen payın azami yüzde 40’ı kesilebilmektedir. Yapılacak kesintilerin oranlarını; alacakların nev’ine, alacaklı kuruluşlar dahil çeşitli kriterlere göre belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

 

Kesinti oranının sınırlı olması ve alacaklı kuruluşların çokluğu nedeniyle vergi ve SGK alacaklarına yeterli tutarda ödeme de yapılamamaktadır.

 

5779 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde düzenleme yapılarak;

 

  • İl özel idarelerinin,
  • Belediyelerin,
  • Bu idarelere bağlı kuruluşların ve bunlara ait tüzel kişilerin,

 

gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergiler ile sosyal güvenlik primlerinin vadesini izleyen ayda bu idarelere ödenecek paydan kesilmesi yoluyla tahsilatı.

 

Etki: Yeni borç birikimi önleneceğinden bütçe gelirlerine ve prim gelirlerine olumlu katkı sağlayacaktır.

 

Saygılarımızla.



PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel

FAYDALI LİNKLER

TCMB DÖVİZ KURLARI

HAVA DURUMU

SİTE SAYACI


Ziyaretçi Sayımız: 567992